Gözaltında kaybedilen çocuklarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle buluşan Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 800’üncü haftasına girdi. Oğlunu 25 yıl önce kaybeden Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, “Kaç defa gözaltına alındığımı bilmiyorum. Yaşlıyım ve hastayım ama susmayacağım” dedi.
BOLD – 700’üncü haftalarında polisin sert müdahalesiyle karşılaşan, iki yıldır Galatasaray Meydanına çıkamayan Cumartesi Anneleri, koronavirüs nedeniyle eylemlerini internetten sürdürüyor.
Cumartesi Anneleri, 800. haftalarında bugün az sayıda aileyle sembolik olarak Galatasaray Meydanı’na karanfil bırakacak ve ardından her hafta olduğu gibi açıklamalarını online yapacak. Cumartesi Anneleri, Twitter’dan açıklama yaparak, “800. haftada ‘Adalet istiyoruz!’ diyen sesleri çoğaltmak için siz de cuma akşamları saat 21.00’da @CmrtesiAnneleri Twitter hesabından duyurulacak etiketi kullanarak onların sesine sesinizi katın” dedi.
70 YAŞINDAYIM TORUNLARIM MÜCADELEYİ ÜSTLENDİ
Gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın eşi Sultan Taşkaya, oğlunun babasını aradığı için defalarca darp edilerek gözaltına alındığını belirtti. Taşkaya, “Ama şunu bilsinler ki o dar sokağa da sıkıştırsalar şiddet de uygulasalar çocuklarımın, torunlarımın ve Cumartesi ailesinden hiçbir ailemizin sesini kısamayacaklar. 70 yaşındayım çocuklarım torunlarım bu mücadeleyi üstlendi ve devam ettirecekler” ifadelerini kullandı.
BEN ANNEYİM YASAK BİLMEM
Oğlu Hasan Ocak’ı 25 yıl önce kaybeden, Cumartesi Annelerinin simge isimlerinden Emine Ocak (84), “Biz Galatasaray’a çıkıp karşılarında durunca insanlarımızı kaybedemediler. Mahkemelere gittik geldik. Kayıplarımızdan bazılarını toprağın altından çıkardık, onlara mezar yaptık” ifadesini kullandı. İktidara gelen her hükumetin önce kendilerine “haklısınız” dediğini kaydeden Ocak, şöyle konuştu: “Ne zaman ki hükumetler güçlendi önce bizi yasakladı, dövdü, gaza boğdu. ‘Haklısınız, ben sizin sorununuzu çözeceğim’ deyip bizimle görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi. Ben anneyim, yasak bilmem. Katiller ceza alınca, tüm kayıplarımızın mezarı bulununca susarım ancak. Kaç defa gözaltına alındığımı bilmiyorum. En zoru çocuklarımın ve arkadaşlarımın gözümün önünde dövülmesiydi. Galatasaray’ı kazanana kadar ölmek istemiyorum. Yaşlıyım ve hastayım artık ama susmayacağım. Galatasaray polislerin, demir bariyerlerin değil, Cumartesi Anneleri’nindir. Herkes bize yardımcı olsun, biz Galatasaray’a gidelim.”
40 YILDIR MEZARSIZIZ
Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır ise, kaybedilen sevdiklerinin unutulmamalarını sağladıklarını belirtti. Düşman muamelesi gördüklerini anlatan Kırbayır, “Başvurduğumuz tüm devlet kurumlarında inkârla, dışlanmayla karşılaştık. Galatasaray bizim için kayıplarımızla buluştuğumuz yerdir. Kayıplarımızın mezarlarına bırakamadığımız çiçeklerimizi götürdüğümüz yerdir. Biz aile olarak 40 yıldır mezarsızız. Galatasaray’ı yasaklamak kayıp yakınlarını bir kez daha mezarsız bırakmaktır. Ne kayıplarımızdan ne de annelerimizden, babalarımızdan bize miras olan Galatasaray’ımızdan vazgeçeceğiz” dedi.
medyaboldDünyanın en pahalı yolu Amasya’da açılıyor: Her bir kilometresine 125 milyon lira harcandı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder