Beyrut’taki patlamayla ilgili olarak Beyrut Limanı ve Gümrük Muhafaza Müdürü dahil 16 kişi gözaltına alındı. Soruşturmanın bağımsız yapılacağına inanmayan göstericiler ise sokağa çıktı. Ülkede ‘Lübnan 10 sene Fransız mandası altına girsin’ talebiyle imza kampanyası başlatıldı.
BOLD – Beyrut Limanı’nda Salı günü meydana gelen patlamayla bağlantılı olarak Beyrut Limanı ve Gümrük Muhafaza Müdürü 16 kişi gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında şimdiye kadar 18 kişinin de ifadesi alındı.
Gözaltına alınan kişilere tam olarak hangi suç veya suçların yöneltildiği konusunda ise açıklama yapılmadı.
Olayı soruşturmakla görevlendirilen Lübnan Askeri Mahkemesi Yargıcı Fadi Akiki, patlamaya dair bütün detayların aydınlatılması için çabaların sürdüğünü, soruşturma tamamlanana kadar da limanın kuzeyindeki sanayi bölgesinin kapalı tutulacağını açıkladı. Akiki, limanla ilgili denetimden de ordu ve ülkenin iç güvenliğinden sorumlu birimlerin sorumlu olduğunu söyledi.
Lübnan Merkez Bankası, Beyrut Limanı müdürü ile Lübnan gümrük müdürünün de aralarında olduğu yedi kişinin hesaplarını dondurduğunu açıkladı.
ÖLÜ SAYISI 149’A YÜKSELDİ
Lübnan Sağlık Bakanlığı patlamada hayatını kaybedenlerin sayısının 149’a yükseldiğini duyurdu. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) bildirdiğine göre de patlamada evsiz kalan 300 bin Beyrutlu’dan en az 80 bini çocuk.
Olayda 5 binden fazla kişi yaralanırken yetkililer kayıp kişiler nedeniyle ölü sayısının artabileceğini belirtiyor.
2750 TON AMONYUM NİTRAT
Beyrut Limanı’ndaki patlamaya 2013 yılında Gürcistan’dan Mozambik’e gitmek üzere yola çıkan Moldova bandralı Rhosus adlı geminin taşıdığı yüksek miktardaki amonyum nitrat maddesinin neden olduğu belirtiliyor. Geminin yolculuk sırasında arızalandığı, arıza nedeniyle Beyrut Limanı’na yanaştığı, yasal eksiklikler nedeniyle geminin yoluna devam etmesine izin verilmediği ve gemide bulunan 2 bin 750 ton amonyum nitratın limanda depolandığı belirtiliyor.
Lübnanlı yetkililer, patlamaya yol açtığı tahmin edilen bu tehlikeli maddenin depolanmasında da gerekli önlemlerin alınmadığını dile getiriyor.
PROTESTOLER YENİDEN PATLAK VERDİ
Bu arada ülkedeki ekonomik kriz, işsizlik ve yoksullaşmanın korona pandemisiyle daha da derinleşmesiyle artan protestolar da sürüyor. Az sayıda göstericinin dün akşam meclis binasının bulunduğu bölgeye zorla girmeye çalıştığı, polisin müdahalesi sonucu yaralananlar olduğu bildirildi.
Lübnan’da geçen sene Ekim ayında da geniş katılımlı protesto gösterileri düzenlenmiş, kamuya ait paraların israf edildiğini iddia eden göstericiler hükümeti yolsuzluk ve adam kayırmakla suçlamıştı. Ülkeyi küçük bir zengin elitin yönettiğini savunan protestocular, limandaki patlamaya dair soruşturmanın bağımsız yapılacağına inanmıyor.
Bu nedenle bağımsız bir uluslararası soruşturma yürütülmesi yönündeki talepler de artıyor. Bu taleplere dört eski başbakan ile eski Dürzi lider Velid Canbolat da destek veriyor.
FRANSIZ MANDA YÖNETİMİ İÇİN İMZA KAMPANYASI
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen şiddetli patlamanın ardından, internetten başlatılan bir kampanyada ülkenin Fransa’nın hakimiyetine geçmesi için 53 binden fazla imza toplandı.
Avaaz adlı internet sitesinde yer alan “Lübnan 10 yıl boyunca Fransa tarafından yönetilsin başlıklı kampanyanın açıklama kısmında, “Lübnanlı yetkililer, ülkenin güvenliği ve yönetimi konusunda açıkça başarısız olmuşlardır. Çöken sistem, yolsuzluk, terörizm derken ülke son nefesini verme aşamasına gelmiştir. Lübnan’ın yeniden iyi ve istikrarlı bir başlangıç yapabilmesi için Fransa’nın hakimiyetine geçmesi gerektiği kanaatindeyiz” ifadeleri kullanıldı.
Lübnan, 1920-1945 yılları arasında Fransız mandası altında yönetilmişti.
Bu arada patlama sonrası ülkeyi ilk ziyaret eden en üst düzeyli kişi de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu.
medyaboldBeyrut’u ziyaret eden Macron: Lübnan’a koşulsuz yardım öncelikli olmalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder