Ağlamak yakışmaz ela gözlere
Kapılara kilitleri vurup gel
İnanma yalana, sahte sözlere
Mazideki defterleri dürüp gel
Kalbindeki sonsuz sevgilerini
Söyleyip en güzel ezgilerini
Aşar iken dağın zirvelerini
Semalardan bir nazarla bakıp gel
Sana kucak açan yeşil yöreye
Gel ki elem birikmesin sineye
Yolun açık olsun, dönme geriye
Hasret dolu gemileri yakıp gel
Son durakta ümitlerin yeşersin
Sabretmek zor, ama gayret nefesin
Bu yol uzun, belki kalkıp düşersin
Hiç aldırma, yaraları sarıp gel
Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/08/22/gel-4/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder