Terörle mücadele ilgili konuşan Milli Savunma Bakanı Akar’ın TSK’nın kurumsal yaklaşımının daima ‘ben’ değil ‘biz’ olduğunu vurgulaması Cihat Yaycı’nın görevden alınma sürecindeki yaşananlara gönderme olarak yorumlandı.
BOLD – Terörle mücadele son rakamları paylaşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar “1 Ocak’tan itibaren bugüne kadar Irak’ın, Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlarda bin 458 terörist etkisiz hale getirildi” açıklamasında bulundu.
Bakan Akar, beraberinde TSK Komuta Kademesi ile 10. Tanker Üs Komutanlığı ziyareti sonrasında 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığında incelemelerde bulundu. 222’nci Filo Komutanlığını ziyaret eden Akar, burada personelle bayramlaştı.
Ardından Akar, yaptığı konuşmada “TSK bu milletin bağrından çıkmış bir kurumdur, yani asil milletimizin bağrından çıkan TSK, kurumsal bir yaklaşımla daima, ‘ben’ demeden ‘biz’ diyerek akıl ve bilim ışığında anayasa ve yasalar çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.
“İDLİB’DE HER TÜRLÜ GAYRETİ GÖSTERDİK”
5 Mart’ta Rusya ile varılan mutabakatın ardından İdlib’de sağlanan ateşkes ve istikrarın kalıcı olmasına yönelik gayretlerinin devam ettiğini ifade eden Akar “İdlib’de siyasi bir çözüm bulunması için bizler elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik, göstermeye devam ediyoruz. Orada birtakım küçük ihlaller olsa da genel anlamda ateşkese uyuluyor. Sağlanan ateşkes sonucunda bölgeye yaklaşık 300 bin Suriyeli kardeşimiz de güvenli ve gönüllü şekilde evlerine dönebildi” dedi.
NE OLMUŞTU?
Milli Savunma Bakanı Akar’ın, burada yaptığı konuşmadaki ‘TSK, kurumsal bir yaklaşımla daima, ‘ben’ demeden ‘biz’ diyerek akıl ve bilim ışığında anayasa ve yasalar çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda milletinin emrinde, görevinin başındadır’ sözleri ise Cihat Yaycı’nın görevden alınma sürecindeki yaşananlara gönderme olarak yorumlandı.
Geçen hafta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, görevden alınmıştı.
TSK içindeki FETÖ’yle mücadelenin önemli aktörlerinden biri olarak gösterilen Yaycı, aynı zamanda Libya ile imzalanan Deniz Yetki Anlaşması’nın da mimarı olarak lanse edilmişti.
Yaycı’nın medyada çok fazla öne çıkmasının bakanlık ve komuta katında rahatsızlık doğurduğu iddia edilmiş, görevden alınmasında da bu iddiaların önemli bir rol oynadığı öne sürülmüştü.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder