3 Şubat 2021 Çarşamba

12 yaşındaki kan kanseri Hakan bu yükü nasıl taşısın!

Anne babası 15 gün arayla tutuklanan kan kanseri Hakan Dağdeviren’in dede ve babaannesi 2 yıldır torunlarının maruz kaldığı sıkıntıları anlattı. Psikolog ise Hakan için “Bu yükü nasıl taşısın” diyor.

BOLD –  Bir hafta önce lösemi teşhisi konulan Hakan Dağdeviren’in dede ve babaannesi Meryem-Ali Dağdeviren dün akşam HDP Milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kanalı ÖFG TV’ye konuk oldu.

İki yıl önce anne-babası tutuklanan Hakan Dağdeviren 27 Ocak’tan bu yana Eskişehir Osmangazi Üniversitesi onkoloji bölümünde tedavi görüyor. Anne-babası ise Eskişehir Cezaevinde tutuklu. Öğretmen Gökhan Dağdeviren Cemaat soruşturmaları kapsamında Haziran 2018’de tutuklandı. 15 gün sonra eşi Sabriye Dağdeviren’i aldılar. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Gökhan Dağdeviren 19 yıl, eşi ise 6 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sabriye Dağdeviren’in cezası onaylandı, Gökhan Dağdeviren’in Yargıtay’da bekletiliyor.

“BU ADALETSİZLİĞE ÜZÜLÜYORUZ”

Kanser olduğundan haberi olmayan Hakan’ın babası da durumdan iki gün öncesine kadar haberdar değildi. Annesine ise 12 Şubat’ta yapılacak kapalı görüşte söylenecek. Hakan’ın içine kapanık bir çocuk olduğunu ve yaşadıkları travmalar nedeniyle kansere yakalandığını belirten babaanne Meryem Dağdeviren, “Adaletsizliğe, bu kadar ayrımcılığa çok üzülüyoruz. Mağduruz, suçlu olarak bakılıyoruz, ne yaptığımızı bilemiyorum, neden bu kadar mağdur duruma düşüldüğümüzü de anlayamıyorum. Bu memleketin insanıyız, bu memleketin bireyleri neden bu kadar ayrımcılık var? Neden şucu bucu var?” dedi. Ailece psikolojilerinin bozulduğunu ifade eden Meryem Dağdeviren 15 yaşındaki kız torununun da kardeşinin hastalığı nedeniyle kendisini suçladığını belirtti. Psikoloğun ise Hakan için “Bu yükü nasıl taşısın?” dediğini vurguladı.

“POLİSLER KAPIYI KIRIP GİRDİ, ÇOCUKLAR PERİŞAN OLDULAR”

Evlerine iki kez polis geldiği için Hakan’ın bu olaydan çok etkilendiğini, ayrıca polislerin torununu yolda çevirip “Babanı götüreceğiz. Baban nerede” diye sordukları için yaşadığını travmayı atlatamadığını ifade eden Ali Dağdeviren, “Üç sefer kapıları kırıldı, babaları alındı, çocuğu yolda görmüşler, daha 7 yaşındaydı bundan 5 sene önce polisler çeviriyor ufacık çocuğa ‘Babanı götüreceğiz, baban nerede?’ diye sormuşlar! 9-10 polis kapıyı kırıp girmişler, çocuklar perişan oldular. Hakan babaannesine ‘Baba diye dua ediyorum, dua ediyorum ama hiç karşılık gelmiyor, etmeyeceğim artık dua, babam gelmeyecek’ demiş.” ifadelerini kullandı.

Kendisinin de 6 yıl ceza aldığını belirten 71 yaşındaki Ali Dağdeviren dosyasının Yargıtay’da beklediğini, tutuklanırsa eşinin torunlarıyla yalnız kalacağını belirtti.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU’NUN MERYEM-ALİ DAĞDEVİREN İLE YAPTIĞI RÖPORTAJIN TAMAMI

Hakan Dağdeviren, anne ve babasıyla görüş günlerinde.

Meryem Dağdeviren: “Her şeyden önce çok teşekkür ederim. Bizim sesimiz soluğumuz oldunuz, kanayan yaralarımızı, acıyan yüreğimizi sizin gibi değerli arkadaşlardan Allah razı olsun. Hangi mazeretimizi anlatalım ki? 2015’ten beri çektiğimiz acılar, mağduriyetler.

2018 Haziran’da oğlum Gökhan tutuklandı, 2018 Temmuz’da gelinimi aldılar. 2 torunumuzun boynu bükük kaldı, 15 yaşında kızımız, 12 yaşında oğlumuz var. Dedesiyle beraber onlarla beraber bu travmayı atlatmaya çalışıyorduk ama şimdi de bu hastalık ile çok yıkıldık. Çok yıkıldık gerçekten hem torunum adına hem gelinimiz adına gerçekten biz annesini istiyoruz. Çok acılar yaşandı, çok travmalar yaşandı. Hakan belki de bu travmaların, sıkıntıların sonucu böyle olduğunu düşünüyorum. Psikologlara gidiyoruz, bizim de psikolojimiz çok bozuk.

“ANNE-BABA ŞEFKATİNE İHTİYACI VAR”

Anneanne yaşlı, babaanne yaşlı bu çocuklara kim bakacak? Normalde idare ediyorduk ama lösemi hastası olduğunda kim nasıl yardım edeceğiz? Nasıl bakacağız? Bu çocuğun babaanneye değil anneye ihtiyacı var. Baba şefkatine, anne sevgisine ihtiyacı var! Bu kadar ne yaptık? Niye bu kadar zulüm oluyor? Biz gerçekten annenin infaz ertelemesini istiyoruz. Çok mu bir şey istiyoruz? Bir çocuğun annesini istiyoruz. Anne ve çocuğun kavuşmalarını istiyoruz. Niye bu kadar insafsızlık? Biz bu ülkenin evladı değil miyiz? Neden ayırt ediliyoruz? Neden sevilmiyoruz? Biz herkesi sevdik, herkesi ayırt etmedik.

“BU ÇOCUKLAR GÜNAHSIZ”

Gerçekten çok acılıyız, ben torunumun başında dururken yüzüne baktıkça içim yanıyor, canım çıkıyor, neden annesi başında değil diyorum. Neden, neden? Bu eğer bir imtihansa buna nasıl dayanabilirim, anlamıyorum? Gerçekten bu çocuklar günahsız. Neden bu yaşlarda böyle hastalıklarla boğuşuyorlar? İmtihan oluyorlar? Neden? Gerçekten çocuklar travmada yaşıyorlar. Bizim de psikolojimiz bozuk. Gerçekten sıkıntılar içindeyiz!

“PSİKOLOG, BU YÜKÜ NASIL TAŞIYACAK DEDİ”

2-3 senedir Hakan gerçekten baktığınızda hiçbir şey yok gibi ama gece sıkıntıları var, içine kapanık bir oğlan, zaman zaman agresif halleri var. Ben psikoloğa götürdüğümde o kadar omuzlarında yük kalmış ki annesinin, babasının, kardeşinin bunu nasıl taşıyor, nasıl taşıyacak diye böyle söylemişlerdi. Taşıyamadı işte, bu yükü taşıyamadı, taşıyamaz ki bu yavrum!

Pazartesi günü babasını ziyarete gittik, babası içeride hazmedemedi, oğlumun yüzündeki gözlerindeki o yaşı hala unutamıyorum. Annen baban inşallah gelecek dediğimizde “Hayır gelmeyecekler.” diyor, hiç ümidi yok, hiç beklentisi yok ama şu anda da çok morale ihtiyacı var. Her şeyden çok anne babasının sevgisine ihtiyacı var. Annesine verilen ceza 6 yıl 10 ay 10, onandı. Babasının daha onanmadı 19 yıl verdiler. Anne baba öğretmendi, öyle bir öğretmendi ki… Önce ihraç edildiler sonra da sen teröristsin iftirasıyla aldılar. Hepsini kabul ettik, bu hastalık Allah’tan geldiğine inanıyoruz buna bir şey demiyoruz ama bu hastalık sürecinde yanında annesini, babasını istiyoruz. Çok şey istemiyoruz ki! Herkesin annesi gibi başında olsun.

“ABLASI DA KENDİNİ SUÇLUYOR”

Ablası da çok sıkıntı yaşadı, gerçekten çok hassas. O da ne yapacağını şaşırdı. Kendini suçlamaya başladı. “Ben kötü bir abla mıyım ki kardeşim ile ilgilenemedim, bakamadım’ dedi. Anneye Hakan’ın Lösemi olduğu haberini veremedik daha, bu ayın 12’sinde kapalı görüş var, 12’sinde vereceğiz ama nasıl vereceğiz? Nasıl söyleyeceğiz bilmiyorum? Şu anda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi onkoloji bölümündeyiz. Tedavisi başlandı, tedavisi çok şükür ilaçlarla cevap vermeye başladı ama bizim yolumuz çok uzun.

“ONLARIN DA EVLADI VAR”

Nasıl ona destek olabiliriz bilmiyorum! Doktorlar bizi epey bir uzun süreç söyledi 5-6 ay gibi. Bu az bir zaman değil, az bir yürek yarası değil! Tüm bunlar için annesini istiyoruz! Allah razı olsun gerçekten hastane personelinden çok memnunuz, doktorlardan, hemşirelerden çok yardımcı oluyorlar. Bunlardan bir sıkıntımız yok, bizim sıkıntımız annesi ve babası. Onlar da anne, onlar da baba mutlaka çocukları var. Düşünseler eğer çocukları böyle bir durumda olsaydı, aynı şekilde yaşasalardı ne yaparlardı acaba? Yani bunu bilmiyorum yürek dayanır mı dayanmaz mı?

“ÜLKEMİZİ ÇOK SEVİYORUZ”

Bu memleketin insanıyız, bu memleketin bireyleri neden bu kadar ayrımcılık var? Neden şucu bucu var? Neden ben anlamıyorum neden? Bu çocuklar niye bunların kurbanı oluyorlar? Neden?” Ülkenin bireyleriyiz, bir aileyiz, biz ailemizi çok seviyoruz, biz ailemizi tekrar beraber olmak için çaba sarf ediyoruz, çocuğumuzun bir an önce iyileşmesini istiyoruz. Adaletsizliğe çok üzülüyoruz, bu kadar ayrımcılığa çok üzülüyoruz. Mağduruz, suçlu olarak bakılıyoruz, ne yaptığımızı bilemiyorum, neden bu kadar mağdur duruma düşüldüğümüzü de anlayamıyorum.”

ALİ DAĞDEVİREN: “SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”

“Konuşacak çok şey var da ama insanın içi farklı olunca böyle bir durumda olunca konuşacak mecal de kalmıyor! Ne diyeceğimi bilemiyorum. Sözün bittiği yer! Artık Rabbime havale ediyorum başka hiçbir şeyim yok. Sebeplerin sukut ettiği bir dönemdeyiz sanki. Konuşacak çok şey var da ama karşımızda insan yok! İnsan! Ben kendimi bir kenara bıraktım.

“İKİ KEZ POLİS BASKINI HAKAN’I ETKİLEDİ”

İnsan olmak gerekiyor önce insan olmayınca karşında ne yapacağız. Afedersiniz bir hayvan olsaydı, hayvan yavrularını çocuklarını başkalarının yavrularına bile dokunmuyor, onlara herhangi bir şekilde acı vermiyor. İki sefer polis baskını olması, özellikle Hakan çok içli zaten, hep içine attı, içine attı sadece Hakan değil! Suç varsa suçun şahsi olması lazım! Benim de 6 yıl cezam var Yargıtay’da bekliyor.

Ben de gidersem benim eşim o zaman! 71 yaşındayım, Rabbim kimseye muhtaç eylemesin. Rabbime inancım tam, Elhamdilüllah diyorum Rabbime. Hırsızlık yapmadık, yolsuzluk yapmadık. Çocuklarım karıncayı çiğnemezdi! Bilmiyorum artık! Allah’a havale ettim! Rabbim ne ederse güzel eyler diyorum. Sadece şükretmek, sabrı herkes gösteriyor sayın muhterem vekilim de şükretmek gerçekten çok zor!

“BABANI GÖTÜRECEĞİZ, BABAN NEREDE?”

Ben bunu lütuf olarak görüyorum, ikram gibi görüyorum. Hiç eğilmedim, eğilmedik ailecek! Kimseyi incitmedik, kırmadık, benim torunlarım bana baba diyor! Muhterem vekilim, çok! 3 sefer kapıları kırıldı, babaları alındı, çocuğu yolda görmüşler, daha 7 yaşındaydı bundan 5 sene önce polisler çeviriyor ufacık çocuğu “Babanı götüreceğiz, baban nerede?” diye sormuşlar!

9-10 tane polis kapıyı kırıp girmişler çocuklar perişan oldular. Babaannesine “Baba diye dua ediyorum, dua ediyorum ama hiç karşılık gelmiyor.” Demiş. “Etmeyeceğim artık dua.” Demiş. “Babam gelmeyecek.”

“OĞLUM ÖĞRENİNCE  ÇÖKTÜ KALDI”

Rabbim biliyor, ben bunlardan en küçük iyilik dahil beklemiyorum artık! Hiçbir şey beklemiyorum. Allah bunların kalplerini kapatmış! Gözleri kör, kulakları sağır artık! Bilmiyorlar, duymuyorlar, görmüyorlar! Pazartesi günü babasının kapalı görüşü vardı, oğlumun, önce çok neşeliydi görünce bizi çok tatlı tatlı konuşuyorduk ama eşim anlatınca hadiseyi orada çöktü kaldı çocuğum, çöktü kaldı!

Ben ağlama diyorum ağlamadı ama gözlerinden damla damla yaşlar aktı, önüne eğildi kaldı, hiç beklemiyordu çünkü! Söylemiyorduk ama duyarsa diye bizden duysun dedik. Dışarı çıktık. Haftaya gelinimin görüşü var, o anne şefkati ile ne yapacak bilmiyorum! Hep sordular telefonda torunlarımı konuşturuyordum ben konuşmasam da olur yeter ki o hasretleri gitsin.

Kapalı görüş oluyor hep Hakan’ı götürüyordum annesi ile babası ile yeter ki onlar görsünler ama nereye kadar? Çok zor! Çok zor! Bütün mazlumlar için, bütün kardeşlerimiz için, çocuklarımız için, torunlarımız için, içerideki o günahsız, bütün kardeşlerimiz için merhamet istiyoruz, Rabbim merhametini esirgemesin bizden sadece onu istiyoruz. Biliyorsunuz merhamet etmeyene merhamet edilmez diyor Rabbil Alemin biz de artık merhametliyiz, Rabbim’den merhamet bekliyoruz.

Acı üstüne acı: Annesi ve babası cezaevinde olan 12 yaşındaki çocuk kanser oldu

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder