8 Mart 2019 Cuma

Haftanın Filmi The Experiment: Canavarla Yüzleşmek

1971’de Stanford Üniversitesi’nde bir deney yapıldı. Stanford Hapishane Deneyi adıyla bilinen bu çalışma bir kitaba (Deney Kara Kutu- Mario Giordano) ve iki filme kaynaklık etti: 2001 tarihli Alman yapımı Das Experiment ve 2010 tarihli Hollywood uyarlaması The Experiment…

The Experiment filmine kaynaklık eden Black Box

İNSAN RUHUNUN KORKUTUCU DERİNLİKLERİ

Üniversitenin psikoloji bölümünün bodrumunda yapılan deneyi, The Experiment filmi gizemli bir tesise taşır. Mülakatla seçilen ve dışarıyla hiçbir iletişim imkânının bulunmadığı tesise getirilen denekler iki gruba ayrılırlar. Bir kısmına mahkûm rolü verilirken diğerleri gardiyan olurlar. Deneyde amaçlanan, insanlara giydirilen rollerin bireyi gerçek benliğine ne kadar zamanda ve ne ölçüde yabancılaştıracağının tespitidir. Yöneten ve yönetilen rollerinin kişileri ne ölçüde etkileyeceği ile ilgili bu çalışma çarpıcı sonuçlar verir. Çünkü insan ruhu çok fazla şey saklar ve uygun bir ortam oluştuğunda en medenimizin içinden bile bir canavar çıkması mümkündür.

The Experiment’te başrolleri ikisi de Oscar ödüllü olan Adrien Brody ve Forest Whitaker paylaşıyor

Filme gelince, aslında çok fazla kural yoktur. Mahkûmlar kendilerine ait alanda kalacaklar ve gardiyanların emirlerine itaat edeceklerdir. Kesin yasak olan tek şey fiziksel şiddettir. Daha ilk dakikalardan itibaren bir şeylerin yolunda gitmeyeceği kendini hissettirmeye başlar. Kapalı bir mekânda bulunma olgusu iki taraf için de baskı unsurudur. Gardiyanlar da mahkûmlar da dört duvar arasındadır sonuçta. İnsanların gerçek karakterlerinin baskı altında kendini gösterdiği düşünülürse buna çok şaşmamak lazım. Birinci aşamada taraflar birbirini tartar. Yönetenler ne kadar ileri gidebileceklerini test ederken yönetilenler neyi ne kadar kaldırabileceklerini kestirmeye çalışırlar. Hikâyenin trajik sonunda her katılımcı kendi kimliğine dair yeni ve ürkütücü şeyler öğrenir.

Oscar ödüllü oyuncu Forest Whitaker tarafından canlandırılan Barris karakterinin geçirdiği değişim çarpıcı ve ürkütücü boyutlardadır. Gardiyanlar arasındaki Barris başlarda silik bir karakterdir. Özgüven sorunları olan, aynı gruptaki arkadaşlarının bile ciddiye almadığı sıradan biri. Gardiyan üniformasını giyerkenki heyecanı bu yüzden anlamlıdır. İlk defa bir “şey” olmuştur.

Mahkûmlarla gardiyanlar arasındaki ilk anlaşmazlıkta Barris’in önerisiyle uygulanan bir cezanın sonuç vermesi değişimi hızlandırır. Kendine daha otoriter bir hava vermek için tıraşını değiştirir, sert ve umursamaz bir hava takınır. Hapishanedeki ilişkiler gerginlikten vahşete doğru ilerledikçe kabadayıların korkak, erdemlilerin ahlaksız olduğu görülmeye başlanır. Aynı şekilde gamsız, sakin görünenler ise içlerindeki cesareti ve direnci keşfederler bu süreçte.

Filmi izleyince ekran karardığında içindeki canavarların korkusuyla baş başa kalıyor insan. Arzularımızda, öfkelerimizde neler saklanıyor kim bilir? Hikayenin sonunda neye dönüşeceğini kim bilebilir?

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder