18 Kasım 2019 Pazartesi

AKP’den istifa eden Yeneroğlu: Hukuk devletinde insan kaçırma olur mu?

AKP’den istifa eden Mustafa Yeneroğlu, başkanlık sistemine 15 Temmuz psikolojisi ile destek verdiğini belirterek, “Bugünden bakınca maalesef” ifadesini kullandı. “İşkenceye sıfır tolerans diye geldik, hukuk devletinde insan kaçırma olur mu?” sözleriyle eski partisini eleştirdi.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine AKP’den istifa eden Yeneroğlu, Karar Gazetesi’ne konuştu. Röportajında AKP’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Yeneroğlu, Hizmet Hareketi mensuplarının kaçırılma olaylarıyla ilgili, “İşkenceye sıfır tolerans diye geldik, hukuk devletinde insan kaçırma olur mu? Toplum adeta korku iklimine teslim oldu. Biz kaç defa hukukçu arkadaşlarımızla oturup acziyetimizden dolayı ağladığımızı biliyorum” ifadelerini kullandı.  Yeneroğlu, “İstanbul seçimleri sürecinde biz artık kendimizi tanıyamıyorduk. Bir de beka söyleminden Öcalan kardeşlere gidiyorsunuz. Her gün adeta yeni bir kabus. Zaten beka söylemi başlı başına bir facia” dedi.

Mustafa Yeneroğlu, Karar Gazetesi’ne röportaj verdi

30 Ekim’de AKP’den istifa eden Yeneroğlu, Erdoğan’a CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etme tavsiyesinde bulunduktan sonra tepki gördüğünü ve ilk kez istifayı düşündüğünü açıkladı.

ÜMİDİMİ YİTİRDİM

En kısa süre içerisinde güçlü ve demokratik bir blokun siyaset arenasına çıkması gerektiğini belirten Yeneroğlu, “Zaten devamlı uzatmaların uzatmaları içinde kıvranıp duruyorduk. İstanbul seçimleri süreci tabii belirleyici oldu. Çünkü son ümidi de yitirdim” dedi.

BEKA SÖYLEMİ BAŞLI BAŞINA BİR FACİA

AKP’nin beka söylemini eleştiren Yeneroğlu, şunları söyledi: “Düşünün milletin bekasını esas alan ve devletin bekasını da sadece hukukun üstünlüğünde ve çoğulcu demokraside, insan haklarında görerek yola çıkmış bir hareket, insanı ezen bir devlet tasavvuruyla sözde devletin bekası üzerinden korku siyaseti uygulamaya çalışıyor. Bunlar zaten kabul edilebilecek şeyler değil. Bir de bu beka söyleminden çıkıyorsunuz, Öcalan kardeşlere kadar geliyorsunuz. Parti içerisinde zaten İstanbul seçimleri son haftalarından herkes birbirine bakıyordu. İnsanlar zaten sokağa çıkmaya çekiniyorlardı. Çünkü millete ne anlatacaksınız? İnandığınız tüm değerler her gün altüst ediliyor. Benim için bir utanç vesilesiydi.”

ERDOĞAN’IN KILIÇDAROĞLU TEPKİSİ

23 Haziran seçimi sürecinde partiye ilişkin ümidini yitirdiğini kaydeden Yeneroğlu, “Bakın ben CHP’li Meclis Başkan vekilimiz Levent Gök’e bir geçmiş olsun ziyaretinde bulundum, en asgari insani haslettir bu. Sayın Kılıçdaroğlu’yla birlikte Çubuk’ta saldırıya uğramalarından sonra. Bana göre bir Devlet Başkanı’nın Sayın Kılıçdaroğlu’nu evinde ziyaret edip geçmiş olsun dilemesi gerekiyordu. Ben sayın Cumhurbaşkanımıza saygıda kusur etmeden bunu ifade etmeye çalıştım MKYK’da. Tepki gösterdi. Ben bunun üzerine de o zaman ilk olarak istifamı takdirlerine sundum, gereği yapılabilirdi” diye konuştu.

BAŞKANLIĞA MAALESEF DESTEK VERDİM

Yeneroğlu, “Cumhurbaşkanlığı sistemine Meclis’te destek verdiniz değil mi?” sorusuna “Bugünden bakınca maalesef. O zaman 15 Temmuz psikolojsi çok güçlüydü tabii. Şu anki haliyle başkanlık sisteminin sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum” itirafında bulundu” dedi.

KHK ÇOK CİDDİ FACİALAR DOĞURDU

Yeneroğlu, Bülent Arınç’ın AKP içerisinde tartışma oluşturan “KHK faciadır” açıklamasına ilişkin olarak ise, “Yani ben KHK’nın kendisinin facia olduğunu söylemem ama KHK’nın çok ciddi facialar doğurduğunu çok net olarak ifade edebilirim” ifadelerini kullandı.

BENİM İÇİN ÇOK ACI BİR OLAYDI

KHK’lı bir savcıyla karşılaşmasını anlatan Yeneroğlu, şöyle konuştu: “Benim için çok acı bir olaydı: 6 yaşındaki kızım ‘Baba bana hiç zaman ayırmıyorsun’ deyince kızımla Ankara’da bir lunaparka gittik. Orada işte papağanlarla falan fotoğraf çektiriyorduk. Fotoğrafları seçiyorsunuz. Baktım biri ‘Mustafa bey buradan seçebilirsiniz’ dedi. Şaşırdım tabii. ‘Siz beni tanımazsınız ama ben sizi tanıyorum” dedi. Yüzü kızardı, gözü yaşardı. ‘Tanışalım’ dedim ‘siz kimsiniz’ dedim. ‘Ben cumhuriyet savcısıyım’ dedi. Bir şey diyemedim. ‘Benim burada olmam benim ayıbım değil, sizin ayıbınız’ dedi. Eşim de ordaydı, herkes ağlamaya başladı. Ben kendimi zor tutuyorum. Dedi ki ‘11 ay tutuklu kaldım ve çocuğumu çocuk esirgeme kurumuna veriyorlardı. Babamın ve kız kardeşimin cenazesine gidemedim’ dedi. Araştırdım birinci mahkemede beraat ediyor. İkinci mahkemede de beraat ediyor. İki yıldır Yargıtay’da dosyası bekliyor. Eşi de hakim. Samsun’dan Ankara’ya gelmiş. 2 bin 500 liraya sigortasız şekilde hayatta tutunmaya çalışıyor. FETÖ’nün uzağından da geçmemiş. Tek sebebi zamanında HSYK seçimlerinde demişler ki ‘şuna oy vereceksin’ o da ‘hayırlısı olsun değerlendiririz’ demiş. Bunu isteyen şu anda da bir ilin başsavcılığını yapan savcı. Başkaları da bu şekilde kaç insanın hayatını mahvetmiştir.”

HERKES HEDEF OLUR MUYUM DİYE DÜŞÜNÜYOR

“Türkiye’deki temel problem yasal değil. Yasalarda ciddi bir sorun yok” diyen Yeneroğlu, “Uygulamada sorun var. Mevcut iklim içinde kimse yasanın gereğini yerine getirmiyor zaten. Onun için istediğiniz kadar yasa yapın. Türkiye AİHM’in içtihatlarına tabi bir ülke. Bu içtihatların uygulanması lazım. AYM kararı gibi uygulaması lazım. Takan var mı yok. Herkes hedef olur muyum diye düşünüyor” ifadesini kullandı.

Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın eşi hayatını kaybetti

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder