31 Ocak 2021 Pazar

15 ay hapis yatan bürokrat Servet Erdil: “Nezaretteki işkence çığlıklarını unutamıyorum”

Ailesiyle birlikte Hollanda’ya göç etmek zorunda kalan KHK’lı bürokrat Servet Erdil, gözaltındayken işkencelere tanık olduğunu ve cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldığını söyledi.

BOLD – Adalet Bakanlığı’nda uzman olarak görev yaparken ihraç edilen ve 15 ay Sincan Cezaevinde hapis yatan Servet Erdil, gözaltı ve tutukluk sürecinde yaşadığı ve tanık olduğu hak ihlallerini anlattı.

Aralık 2016’da Ankara’daki evinde gözaltına alınan ve Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Şubesi’nde 10 gün nezarette tutulan Erdil, “Gözaltındaki koşullar son derece kötüydü. Çok küçük bir odada 15 metrekarelik bir odada 18 kişi kaldık. 19. kişi odaya sığamadığı için koridorda kalmak zorunda kaldı. Bir su şişesi bize yastık olmuştu. Ağır bir travma idi. Bunu atlatmamız zordu. Aslında bunları unutabilirim belki bir zaman, ama o nezarethanede işkence çığlıklarını hala unutamıyorum.” dedi.

“İNLEME SESLERİ GELİYORDU”

TRT’de ve Diyanet’te görev yapan iki kişiye ciddi işkence yapıldığını belirten Erdil, “Nezarethane koridorlarından çok şiddetli işkence ve inleme sesleri geliyordu. Bizim bu çığlıklar karşısında ciğerlerimiz parçalanıyordu. Bizler aynı zamanda korkuyu yaşıyorduk. Gerçekten kolay bir hadise değildi. Orada iki polis sizin kolunuza girerek sabah akşam işkence yapacak korkusu beklemek ve yapabilirlerdi bunu. Yaşamak o ortamda çok zordu.” ifadelerini kullandı.

“YENİ DOĞUM YAPMIŞ BİR KADINA 10 GÜN ÇOCUĞUNU GÖSTERMEDİLER”

TR724′ten Basri Doğan’a konuşan Erdil, nezarette yeni doğum yapmış bir kadın olduğunu ve 10 gün boyunca anneye evladını göstermediklerini söyledi. Erdil şöyle devam etti: “Her gün su matarasına sütünü sağarak bebeğine veriyordu. Hatta koridordan geçerken bayıldığı bile oldu, yere düştü kafasını çarptı. O koridordan geçerken, koridorda nöbet tutardık, Onun düşmemesi bir zarar görmemesi için. O yönü ile çok ağır travmalar geçirildi. Polisin muamelesi çok sertti. Bize itirafçı olmamızı pişmanlıktan faydalanmamızı, pişman olursak buradan çıkabileceğimizi telkin ediyorlardı.”

“SİNCAN’DA ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIK, 70 KİŞİYİ BALIK İSTİFİ GİBİ DİZDİLER”

Tutuklanmalarının ardından Ankara’daki Sincan Cezaevi’ne getirildiklerini, 70 kişi kadar olduklarını ve herkesi bir odaya soktuklarını söyleyen Erdil, insan onurunu hiçe sayan muamelelere maruz kaldıklarını ifade etti:

“25 metrekarelik bir odada 70 kişi kaldık. Hepimiz balık istifi gibi sadece ayağımızın üzerinde duracağımız şekilde kaldık. Bir gün bu şekilde bekletildik. O gece büyük bir işkenceydi. Oda çok havasızdı, kıpırdayacak bir alan yoktu. Ertesi gün özellikle sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun gündeme taşıdığı ve hükümetin bunu çok alaycı bir şekilde reddettiği çıplak aramaya maruz kaldık. Cezaevlerinde çıplak arama yok diyenler yalan söylüyorlar. Çıplak arama yok diyenlerin yolu cezaevine hiç düşmemiştir. Bunların Türkiye gerçeklerinden hiç haberleri yok. Cezaevine girmeden önce benim de tüm elbiselerim çıkartılarak çıplak aramaya maruz bırakıldım. Üzerime bir önlük giydirildi. Vücudum dışardan görülerek Sincan Cezaevi’ne giriş yapmış oldum. O benim hayatımda gerçekten, iffetinizi insanlık onurunuzu hiçe sayan, ayaklar altına alan bir tablo ile karşı karşıya bırakmıştı.”

Servet Erdil ve ailesi artık Hollanda’da yaşıyor.

Servet Erdil röportajının tamamı:

Kanser hastası Veysel Alıcı 4 gündür gözaltında

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder