22 Temmuz 2021 Perşembe

Erdoğan’ın kapalı Maraş çıkışı BM Güvenlik Konseyi’ne taşınıyor

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, KKTC’yi ziyareti sırasında kapalı Maraş bölgesinin bir kısmının daha açılacağını açıklamasına tepkiler sürüyor. Rum yönetimi, konuyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi’ne başvuruda bulundu. Açıklamaya ABD, AB, Rusya, İngiltere ve Fransa da tepki göstermişti.

BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta başında gerçekleştirdiği iki günlük Kuzey Kıbrıs ziyaretinde, daha önce sahildeki küçük bir bölümü geçişlere açılan Kapalı Maraş’ın bir bölümünün daha açılacağını duyurmuş, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, meseleye, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi nezdinde sert bir yanıt verilmeye çalışıldığını açıklamıştı.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki açıklamaları nedeniyle BM Güvenlik Konseyi’ne başvururken, BM Genel Sekreter Guterres gelişmelerden “derin kaygı” duyduğunu belirtti.

Guterres’in sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, “Tarafların, kalıcı bir anlaşma arayışını tehlikeye atacak, tek taraflı adım atmaması konusunda Genel Sekreter’in defalarca çağrı yaptığı” vurgulandı.

Sözcü Ferhan Hak, kapalı Maraş bölgesi ile ilgili Birlemiş Milletler’in duruşunun değişmediğini, varolan Güvenlik Konseyi kararları ile hareket edildiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 11 Mayıs 1984’te aldığı 550 numaralı kararda “Güvenlik Konseyi, Maraş’ın herhangi bir bölümüne kendi sakini dışındaki insanların yerleştirilmesi çabalarını kabul edilmez olarak niteler ve bu bölgenin BM yönetimine devredilmesi çağrısında bulunur” ifadelerine yer veriyor.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı’nın ilk gününe de denk gelen Kıbrıs harekatının 47. yıldönümünde yaptığı konuşmada, “Maraş’ta hayat yeniden başlayacaktır” dedi. Erdoğan, açılımın, Kapalı Maraş’ın yüzde 3,5’una tekabül eden pilot bölgeyi kapsayacağını söyledi.

ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINA TEPKİLER

Bu açıklama sonrası başta ABD ve Rusya olmak üzere birçok ülkeden tepki mesajları geldi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Maraş’ın bazı kısımlarının Kıbrıs Türklerinin kontrolüne geçmesi açıklamalarını kınıyoruz” açıklaması yaptı ve Güvenlik Konseyi üzerinden sert bir yanıt verileceğini söyledi.

Blinken, Erdoğan’ın ve Kuzey Kıbrıs’ın iki devletli çözüm çağrıları için de “Biz Kıbrıs’ta, tüm bölgenin de faydasına olacak olan iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon temelli çözümü destekliyoruz” açıklaması yaptı.

ABD’nin Siyasi İlişkilerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland da, iki bağımsız devletli çözümü kabul etmediklerini duyurdu.

Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Çarşamba sabah yaptığı açıklamada Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Christodoulides ile görüştüğünü, Maraş’ın bir kısmının açılması konusunda Rum yönetimine destek verdiğini ve konuyu Birleşmiş Milletler gündemine getireceklerini açıkladı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da ani bir adımla Güney Kıbrıs’a giderek burada, “Türkiye’nin adımları cevapsız kalamaz” ifadesini de içeren açıklamalar yaptı.

İngiltere, Rusya ve Avrupa Birliği de Maraş’ın yeniden açılması ile ilgili Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösterdi.

KAPALI MARAŞ BÖLGESİ

Ada’da kuzey ve güneydeki Türk ve Rum yönetimleri arasında 1974’teki Barış Harekatı ile oluşan tampon bir bölge var. Tampon bölgenin en doğusunda, dünyanın en güzel sahillerinden birine sahip, 1974 öncesi Ada’nın turizm gelirlerinin yüzde 53’ünün geldiği Maraş bölgesi, 46 yıldır kapalıydı.

Bölgedeki mülklerin çoğu, o dönem uluslararası turizm yatırımcılarına ve Rumlara ait. Kuzeyde yaşarken 1974 sonrası Ada’nın güneyine kaçan Rumlar, Kapalı Maraş bölgesindeki mülkleri için iade veya tazminat talep edemedi. Bunun sebebi de buranın “askeri bölge” statüsünde olmasıydı.

Türk tarafı, Maraş’ı müzakerelerde güçlü bir pazarlık kozu olarak elinde bulunduruyor.

Kapalı Maraş’ın sahildeki yaklaşık 2 kilometrelik kısmı ve sahilin arka caddesi olan Demokrasi Caddesi, 8 Ekim 2020’de, polis ve asker kontrolünde yaya geçişleri için açıldı.

İlk kez bir Kıbrıslı Rum, Titina Loizidou, kuzeyde bıraktığı mülkü için “tapusu kendisine ait olduğu halde kamulaştırıldığı” gerekçesiyle tazminat talep etti.

AİHM, 1996’da Türkiye’nin “işgalci güç olduğu gerekçesiyle her türlü hak ihlâlinden sorumlu olduğuna” hükmetti ve 1998’de de Türkiye’nin Loizidou’ya tazminat ödemesine karar verdi.

Bunun üzerine 2006’da KKTC’de oluşturulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de (AİHM) onayıyla, tazminat talepleri için ilk başvurulacak yer oldu.

Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuranların üç seçeneği var:

  • Kıbrıslı Rumlar, kuzeyde bıraktıkları taşınmazları için kamulaştırılmış olması halinde tazminat alabiliyor;
  • Güney’de taşınmazlarını bırakan Kıbrıslı Türklerin eş maddi değerdeki mülkleriyle takas yapılabiliyor;
  • Rumlar, Kuzey’de ilan edilen devletin sınırları içinde kalan mülklerinin iadesini sağlanıyor ve evlerine geri dönebiliyor.

Bugüne kadar çoğu kişi tazminat ve takas talep ederken sadece beş kişi mülkünün iadesini istedi. Bunların da ikisi kuzeye geçerek Türklerle bir arada, eski evlerinde yaşamaya başladı.

Kapalı Maraş’ta bu taleplerin karşılanması, mülklerin “kamulaştırılmadığı veya iskana açılmadığı” gerekçesiyle mümkün olmadı. Üstelik AİHM de Kapalı Maraş bölgesinde mülkü olan bir Kıbrıslı Rumun, Myra Xenides-Arestis’in başvurusunu aynı gerekçeyle reddetti.

Xenides-Arestis, hukuki kamulaştırma veya istimlâk söz konusu olmadığı için kamulaştırma tazminatı talep etmedi, bunun yerine mülkiyetine erişiminin ve kullanımının engellendiği döneme dair kira bedeli istedi.

Başvuruyu 2005’te karara bağlayan AİHM, “Maddi-manevi tazminat hususunda hüküm verme aşamasına gelinmediğini” belirterek tazminat hükmünü erteledi.

Bu tarihten sonra TMK’ya Kapalı Maraş bölgesindeki malları için başvuran Kıbrıslı Rumların başvuruları, bugüne kadar yanıtsız kaldı.

Tayyip Erdoğan’ın müjdesi AKP’lileri de memnun etmedi

Erdoğan’ın kapalı Maraş çıkışı BM Güvenlik Konseyi’ne taşınıyor yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder