Türkiye ile NATO arasında aniden yakınlaşma başladı. Ulusalcı generallerin yürüttüğü stratejiden ani ayrılış anlamına gelen bu hamlede olan ise yine halkın vergilerine oluyor…
FATİH YURTSEVER
BOLD ANALİZ – NATO denizlerde ve okyanuslarda dört görev grubu ile varlığını sürdürüyor. Görev grupları mayın gemileri, denizaltılar ve firkateynlerden oluşuyor. Bu görev grupları yıllık olarak belirlenen plan doğrultusunda tatbikatlara katılıyor, NATO’nun denizlerde icra ettiği harekatlara iştirak ediyor. NATO şu anda Akdeniz’de deniz güvenliğini sağlamak için Sea Guardian harekâtını icra ediyor.
Ancak yaşanan ekonomik zorluklar ve gemilerin günlük amortisman ve yakıt giderlerinin yüksekliği nedeniyle üye ülkeler, NATO Daimî Deniz Görev Gruplarına gemi vermek istemiyor. Bu nedenle zaman zaman NATO, Daimî Deniz Görev Gruplarını askıya almak zorunda kalıyor. Türkiye uzun süredir ABD ile birlikte deniz görev gruplarına sürekli gemi veren nadir ülkeler arasında yer alıyor.
S-400 krizi nedeniyle NATO ile ilişkilerin sorgulanmasına, iktidar koalisyonunu oluşturan ulusalcı amirallerin NATO ile ilişkilerin seviyesinin düşürülmesini talep etmelerine rağmen, Erdoğan rejimi, NATO Daimi Deniz Görev Gruplarına gemi göndermeye devam ediyor.
Milli Savunma Bakanlığının sosyal medya hesaplarından kamuoyu ile paylaştığı bilgilere göre Sea Guardian Harekatı; 14-31 Temmuz tarihleri arasında TCG TURGUTREİS firkateyni ve TCG 18 MART denizaltısının katılımıyla Türk Deniz Kuvvetleri’nin komutasında icra edilecek. Harekata diğer ülkelerden sadece İtalya ITS PRINI denizaltısı ile katılacak. Sadece İtalya’nın katılmasından da anlaşılacağı üzere üye ülkelerini ekonomik nedenlerden ötürü gemi göndermeme politikası devam ediyor. İtalya aynı zamanda AB’nin Libya’ya yönelik silah ambargosunu denetlemek için başlattığı IRINI Harekâtına da komuta ediyor.
NATO, Türkiye’nin itirazı nedeniyle IRINI Harekâtına destek vermiyor. Fransa haziran ayında Türkiye ile yaşanan kriz dolayısıyla Sea Guardian Harekâtından çekildiğini açıklamıştı. Türk savaş gemilerinin Libya’ya silah taşıyan ticari gemilere refakat ettiği bir ortamda Türkiye, Fransa’nın baskısı ile kendisine yönelebilecek AB yaptırımlarına karşı NATO’nun desteğini almayı hedefliyor. Zira, Türkiye NATO Daimî Deniz Görev Gruplarının faal olarak görev yapması için devamlı olarak desteğine ihtiyaç duyulan bir ülke.
Sonuç olarak Erdoğan rejiminin dış politika yönelik hataları, yıllarca halkın vergisi ile vatan savunması için oluşturulan donanmanın kesintisiz olarak NATO’nun desteğine verilmesiyle örtülmeye çalışılıyor.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder