3 Ekim 2019 Perşembe

Öldürülen Milletvekili Mehmet Sincar davasında “örtbas” emareleri

DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ı öldürmekle suçlanan Hizbullahçı Cihan Yıldız’ın tahliyesinin ardından ilk duruşmada kendini bildik yöntemle savundu: “Beni FETÖ’cüler tutukladı.”

BOLD – Demokrasi Partisi (DEP) PM üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın faili meçhul ölümlerini araştırmak için gittiği Batman’da 1993 yılında öldürülen DEP Milletvekili Mehmet Sincar cinayetinin tek tutuklu sanığı Hizbullahçı Cihan Yıldız avukatının “adil yargılama” talebine dayanılarak Mart ayında tahliye edildi. Yeniden yargılamanın yapıldığı Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşması görüldü. Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazır edilen Yıldız SEGBİS’le duruşmaya katılırken, Sincar’ın eşi Cihan Sincar ve oğlu Felat Sincar şikayetçi sıfatıyla duruşmada hazır bulundu.

Duruşmayı HDP’li Milletvekilleri, İHD Diyarbakır Şube başkanı Abdullah Zeytun, Urfa, İzmir ve Diyarbakır Barosu’ndan 17 avukat takip etti.

Ses ve görüntünün kayda alındığı duruşmada, polislerin duruşma salonuna girerek not alması dikkat çekti.

BİLDİK SAVUNMA: “BENİ TUTUKLAYANLAR FETÖCÜYDÜ”

Kimlik tespitiyle başlanan duruşmada savunma yapan sanık Cihan Yıldız, kendisine isnat edilen suçları belgeleriyle tek tek çürüttüğünü ileri sürerek, önceki yargılamasında mahkemenin somut delil olmaksızın kendisine ceza verdiğini söyledi. Daha önce kendisini yargılayan heyetin FETÖ kapsamında tutuklu olduğunu belirten Yıldız, “Mehmet Sincar ve Metin Özdemir cinayeti üzerinden tutuklandım. 8 suç istinadı vardı. İsmim geçmemesine rağmen ceza verildi. Sincar cinayetini 4 ayrı grup üstlendi. Verilmiş olan ifadelerde geçen Hüseyin ismi üzerinde duruldu. Hüseyin’in benim olduğuma kanaat getirildi. Biri polis iki kişi ifade vermiş ama benim ismim yok” diye konuştu.

Sincar cinayetinin PKK tarafından gerçekleştirildiğini iddia eden Yıldız, “İnsan olarak tarafsız kalamıyordunuz. Ya camiye ya da PKK saflarına katılacaktınız. Bende camiye gittim. Suçsuzum olayla hiçbir ilgim yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum” sözleriyle Hizbullah örgütüne nasıl katıldığını anlattı.

Mahkeme başkanının “örgüte üyeliğiniz var mı” sorusu üzerine “Örgüt var mı yok mu bilmiyorsunuz” diyen Yıldız, “Devlete karşı çıkmamak için camiye gittim. Camide eğitim görüyorsunuz. Kur’an-ı Kerim, tevhit gibi dini eğitimler görüyorsunuz. Hiçbir silahlı eyleme katılmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum” dedi.

Öldürülen DEP Milletvekili Mehmet Sincar, eşi ve çocuklarıyla birlikte.

‘TBMM’NİN BÜYÜK AYIBI’

Katılan sıfatıyla söz alan Sincar’ın eşi Cihan Sincar, “26 yıl geçti. TBMM üyesiydi. Bu zat bir sürü örgüte işaret ediyor. TBMM’nin en büyük ayıbıdır. Faili henüz bulunamadı. Ömrümüz yetmezse torunlarımız var. Yapılan haksızlık unutulamaz. Mehmet halkın seçildiği bir vekildi. O dönem binlerce insan faili meçhule gitti. Mehmet Sincar’ı vuran bir silah değil. TBMM de burada olmalıydı ve hesap sormalıydı. Davacıyız. Bu işin arkasındakiler yargılanmalıdır. Sonuna kadar takipçi olacağız” diye kaydetti.

İlk defa şikayetçi sıfatıyla duruşmalara katılan Sincar’ın oğlu Felat Sincar da, Hizbullah örgütünün hakim olduğu ve yasaklı olan bir bölgede babasının vurulduğunu belirterek, “Sanıktan şikayetçiyiz. Onu tetikçi olarak görüyoruz. Tetikçinin değil arkasındaki gücün de yargılanmasını istiyoruz” dedi.

‘DOSYA 6 AY SONRA GELDİ’

Sincar’ın aile avukatı Şaneşin Aydın, taleplerine rağmen dosyanın 6 aydan uzun bir süre sonra mahkemeye geldiğini kaydederek, gelen dosyada Sincar’a ait çok az şeyin olduğunu ifade etti.

Yargılanan 6 Hizbullah üyesine ilişkin hiçbir dosyanın gelen dosya arasında olmadığını kaydeden Aydın, “Bu dosyadaki tüm evrakları gelmesi gerekiyor. Sincar’ın öldürülmesinden 7 yıl sonra bir ifade alınıyor. 7 yıl boyunca yargı ne yaptı. Dönemin gazetelerinde çıkan haberleri mahkemeye sunuyoruz. Soruşturma evrakları nerededir. 6 sanığa ilişkin soruşturmalar dosya arasında yok. Hizbullah üyesi Sinan Yakut, Musa Özer, Mithat Yılmaz, Mehmet Ali Geçer gibi sanıklar. Bunlar yeniden yargılanıyor. Mahkeme dosya olmadan yeniden yargılama kararı verdi. Sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.

‘TEK BAŞINA HİZBULLAH’IN YAPACAĞI KATLİAM DEĞİL’

Soruşturma evraklarına dair dosyada hiçbir şeyin olmadığını vurgulayan Sincar ailesi avukatı Özcan Karakoç, “Faili meçhul cinayetle yaşamını kaybedenleri aileleri barışı adaletin getireceğine inandılar. Şekli yargılanmalarla adalet sağlanmaz. Mehmet Sincar’ı kim öldürdü. 6 sanığın bu cinayeti işlediğine dair mahkemelerin gerekçeli kararları var. İleri sürülen 7 iddiayla cinayetin kimler tarafından işlenmiş olduğu belirtildi. Mehmet Sincar’ı kimler öldürdü sorusu daha doğrudur. Cinayeti işleyenler huzurda. Bu tek başına Hizbullah’ın yapabileceği bir katliam değil. Deliller toplanmalı, Meclis’in Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu raporu, Ergenekon Davası’ndaki sanığın ifadeleri, Susurluk raporundaki devlet sırrı kapsamındaki 12 sayfalık kısmının dosyaya eklenmesi lazım. Tansu Çilleri çağırmak lazım” şeklinde konuştu.

‘SAVUNMALARI DOĞRU DEĞİL’

Yıldız’ın 2 olaya ilişkin savunmasının doğru olmadığını belirten Karakoç, “Cihan Yıldız’ın 2 olaydan sorumlu tutulduğuna ilişkin savunması doğru değil. 9 kişinin ölümü ve 4 kişinin yaralanmasından sorumlu tutulan bir tetikçi. 1991’de katıldığı örgüte 1995’te özgeçmiş verildiği savcılık tarafından belirtiliyor. Gerçek adaleti sağlamak için tüm delilerin toplanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır, Urfa, İzmir Barosu ve Diyarbakır İHD Şubesi davaya katılma talebinde bulundu.

Mütalaasını açıklayan savcı, eksik hususların giderilmesini istedi.

TÜM SANIKLARIN DOSYASI DİYARBAKIR’A

Verilen kısa aranın ardından ana dosyadan yargılanan tüm sanıklara ait dosyaların ve eksikliklerin ilgili mahkemelerinden ve soruşturma bürolarından getirtilmesine karar veren mahkeme, müşteki Felat Sincar’ın davaya katılma talebini kabul ederken, baro ve derneklerin katılma talebini reddetti. Avukatların sanığın tutuklanmasına yönelik talebini de reddeden mahkeme duruşmayı 10 Şubat’a erteledi.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder