CHP’nin eski vekillerinden avukat Hüseyin Aygün, AİHM’in 20 Temmuz’da açıkladığı Bylock kararından sonra önemli bir itirafta bulundu.
BOLD – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 20 Temmuz’da bütün Bylock davalarını doğrudan etkileyecek bir hak ihlali kararı verdi. Bylock nedeniyle Ekim 2016’da tutuklanan KHK’lı polis memuru Tekin Akgün’ün başvurusunu değerlendiren mahkeme kararında “Bylock indirmek ve kullanmak suç değildir, içeriklere bakılmalıdır” diyerek Bylock’un tek başına terör örgütü üyeliğinin delili olamayacağına hükmetti.
AİHM’nin bu kararından sonra eski milletvekili Hüseyin Aygün Twitter hesabından yaptığı açıklamada Bylock listelerinin illegal şekilde nasıl oluşturulduğunu örnek vererek anlattı. Aygün’ün paylaşımlarına göre hazırlanan Bylock listelerine sipariş üzerine isimler eklendiğini bizzat polisler itiraf etti.
Tutuklandıktan sonra kendisini arayan iki polisle görüşmek için cezaevine gittiğini anlatan Aygün, “Bylock, delil olarak en başta şaibeliydi. 2 polisin sicil numarasını içeren tutanağıyla binlerce insan tutuklandı, işinden atıldı, aileler dağıldı. Asıl amaç, hükümete karşı olanları tasfiye etmek ve yeni bir rejim kurmak idi. 15 Temmuz darbesi de bu amaca hizmet etmedi mi?” dedi.
Hüseyin Aygün’ün paylaşımları şöyle:
“AİHM’in dün açıkladığı Bylock Kararı (Tekin Akgün 19699/18 nolu dosya) vesilesiyle size 15 Temmuz’dan sonra yaşadığım bir olayı anlatayım. 15 Temmuz’da Türkiye’nin her yerinde her meslekten insanlar toplu halde halde telefonunda Bylock çıktığı iddiasıyla tutuklanıyorlardı. Tutuklananların kahir ekseriyeti, ‘Bylock kullanmadım, Bylock’u hayatımda duymadım’ diyor, ancak seslerini hiç kimse duymuyordu. 15 Temmuz’dan birkaç ay sonra, Sincan’da tutuklu 2 polis görüşmek için beni aradı. Yanlarına gittim, Bylcok listelerini hazırlayan ekiptenmişler.
“YANLIŞ OLDUĞUNUN FARKINDAYDIN AMA YAPTIK”
Bana şunu söylediler: ‘Her sabah ‘Bylock Listeleri’ geliyor, biz bunları düzenliyor, savcılık ve diğer makamlara sunuyorduk. Sonra bu listede olmayan ama ‘Eklenecekler Listesi’ gelmeye başladı. Bunları da Bylock kullananlar içine ekledik ve ilgili mercilere göndermeye başladık.. Bu ‘Eklenecekler’ gerçekte Bylock kullanmayan ama tutuklanmaları istenen kişilerdi. Bu işi yaparken yanlış olduğunun farkındaydık ama elden ne gelir, yapmaya devam ettik. Sonra bir sabah ‘Eklenecekler’ listesinde bizim de ismimiz yer aldı. Şimdi biz de buradayız Hüseyin Bey.”
Bylock, delil olarak en başta şaibeliydi. 2 polisin sicil numarasını içeren tutanağıyla binlerce insan tutuklandı, işinden atıldı, aileler dağıldı. Asıl amaç, “hükümete karşı olanları tasfiye etmek ve yeni bir rejim kurmak” idi. 15 Temmuz darbesi de bu amaca hizmet etmedi mi?”
AİHM'in dün açıkladığı Bylock Kararı (Tekin Akgün 19699/18 nolu dosya) vesilesiyle size 15 Temmuz'dan sonra yaşadığım bir olayı anlatayım..
15 Temmuz'da Türkiye'nin her yerinde her meslekten insanlar toplu halde halde, "telefonunda bylock çıktığı" iddiasıyla tutuklanıyorlardı..— Hüseyin Aygün (@HuseyinAygun62) July 22, 2021
Hüseyin Aygün’ün bu itirafından sonra gazeteci İlhan Tanır da bir hukuksuzluğu dile getirdi. Tanır, “Hayatımda bir Bank Asya şubesine girdiğimi hatırlamıyorum. ABD’de yaşıyorum ve Bank Asya ile uzaktan, yakından alakam olmadı ve işim de düşmedi. Cumhuriyet Gazetesi iddianamesinin hakkımdaki bölümünde Bank Asya’da hesabım olduğu yazıyor.” dedi.
Hayatımda bir Bank Asya şubesine girdiğimi hatırlamıyorum.
ABD'de yaşıyorum ve Bank Asya ile uzaktan, yakından alakam olmadı ve işim de düşmedi.
Cumhuriyet Gazetesi iddianamesinin hakkımdaki bölümünde Bank Asya'da hesabım olduğu yazıyor. https://t.co/u87U70UtA4— Ilhan Tanir (@WasHatti) July 25, 2021
Polislerden Bylock itirafı: Tutuklanması istenen kişileri Bylock listesine ekliyorduk yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder