Eşim 7 yıldır eczane çalıştırıyordu. 4 Ağustos günü eşim işinden çıkmış tam eve gelmişti ki kapımız çalındı. Gelen polisler elimizde arama kararı var, evinizi arayacağız dediler. Buyur ettik, evimizi aramaya başladılar. Ararlarken bize baskı kurmaya çalıştılar, suç unsuru bir delil bulamadılar. Yasal bir bankanın kredi kartını delil torbasına koydular.
Saatlerce aradıktan sonra eşimi de alıp karakola gittiler ve eşim mahkemeye çıkarıldı. Adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı, fakat bu olaydan 10 gün sonra tekrardan eş zamanlı olarak eşimin iş yeri olan eczane ve evimize tekrar arama var dediler. Telefon rehberimizi, işyerindeki bilgisayarları delil olarak aldılar götürdüler. Eşimi de tekrar alıp nezarethaneye koydular. İki gün Nezarethanede kaldı, işyerimizi mühürlediler, işyerinizdeki ilaçları Ecza depolarına iade etmek istedik, yaptırmadılar. Milyarlarca liralık zararımız oldu.
Eşimi Ödemiş T tipi cezaevine koydular. 10 kişilik koğuşta 16 kişi olarak kalıyorlar, eşimle beraber Koğuş arkadaşı tuvaletin önünde tek kişilik yatakta iki kişi olarak yatıyorlarmış. Hapishane şartları kasıtlı olarak ağırlaştırıyor, kitap okuma hakları bile yok. Haftalarca sıcak su vermemişler, suyu da kısıtlı olarak vermişler. Soğuk havalarda kalorifer arızalı diye yakılmamış, hiçbir egzersiz spor hakları yok. Katillerin, hırsızların, yan kesicilerin istifade ettiği hapishane haklarından benim kocam, olmayan terör örgütü üyeliğinden dolayı hiçbir Haktan istifade etmesine izin verilmemektedir.
Ben 4 yaşındaki kızımla beraber ortada kaldım. Banka hesaplarına bloke konulduğu için giderlerime ailem yardımcı olmaktadır. Toplum tarafından psikolojik, sosyal bir mahalle baskısı altındayım. Ülkemin bir an önce normal Hukukun üstünlüğü şartlarına dönüp, Kocamın da adil bir mahkemede yargılanıp, bir an önce çıkmasını bekliyorum arz ederim.
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/02/02/eczane-calistiriyorduk/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder