21 Ocak 2020 Salı

Market ve pazar tezgahlarından zehir akıyor

Greenpeace Akdeniz, Türkiye’de test ettiği yiyeceklerin yüzde 15’inde yasak tarım ilacı, yüzde 52’sinde ise hormonal sistemi etkileyen madde çıktığını açıkladı.

BOLD – Türkiye’de piyasada satılan domates, biber ve salatalık örneklerini inceleyen Greenpeace Akdeniz, “Soframızdaki Tehlike: Pestisit” adlı bir rapor hazırladı. Rapora göre

Greenpeace Akdeniz’in, gıda mühendisi Bülent Şık’la birlikte incelediği 90 adet sebzenin 14’ünde kullanılması yasak pestisit, 46’sında ise hormonal sistem üzerinde etkili pestisitler bulundu. Raporda 2019 yılı Ağustos, Ekim ve Kasım aylarında Türkiye’de faaliyet gösteren 5 büyük market ve bir semt pazarından alınan 30’ar adet domates, yeşil biber ve salatalık olmak üzere toplam 90 örnek incelendi.

Marketlerden alınan örneklerin pestisit kalıntıları açısından pazarlardan alınan örneklere kıyasla yüzde 14 daha fazla risk içerdiği kaydedildi. 90 adet gıda ürününün yüzde 42’sinde doğal hayatta biyolojik birikime neden olan, toksik etkisi çok uzun süre kalıcı pestisit kalıntısı belirlendiği aktarıldı.

MEVSİMİNDE TÜKETMEK GEREKLİ

Sebzelerin yetiştikleri mevsim dışında incelenen örneklerinde pestisit oranının arttığı vurgulandı. Ağustos ayında incelenen domates, yeşil biber ve salatalıkta pestisit sayısı 56 iken Ekim ayında bu miktarın iki katına, Kasım ayında da üç katına çıktığı bilgisine yer verildi.

İncelenen 90 örneğin yarısından fazlasında, yani 46’sında hormonal sistem üzerinde etkili bir ya da birden fazla sayıda pestisit tespit edildiğine de dikkat çekildi. Kasım ayında sadece bir yeşil biber örneğinde tam 14 adet farklı pestisit kalıntısı bulunduğuna işaret edilen raporda, “Bir pestisitin tek başına sahip olduğu toksik etki diğer pestisitlerle bir arada olduğunda ‘kokteyl etkisi’ denen daha fazla olumsuz etkiye sahip olabiliyor” uyarısı da yer aldı.

SOFRAMIZDA ZEHİR VAR

Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Proje Sorumlusu Berkan Özyer, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Proje Sorumlusu Berkan Özyer, “Soframızda zehir var” dedi. “Yasaklanan, piyasadan toplanması ve kullanılmaması gereken kimyasal maddeleri çocuklarımıza ve sevdiklerimize yediriyoruz” ifadelerini kullandı. Zehirli kimyasal kullanmadan, ithalata bağımlı olmadan temiz ve sağlıklı gıda tüketilebileceğini vurgulayan Özyer, bunun yolunun da ‘ekolojik tarım’dan geçtiğini savundu. Özyer, “Bu modelin uygulanması ve denetimin sağlanması için güçlü tarım politikalarına ihtiyaç var” diye konuştu.

Greenpeace’nin raporunda gıda örneklerinde 620 farklı çeşit pestisit kalıntısı incelendiği, pestisit analizleri konusunda da uluslararası akreditasyona sahip bir laboratuvarda analiz ettirildiği belirtildi.

ORGANLARI BOZUYOR KANSER YAPIYOR

Bakteri, virüs ve haşerelerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan pestisitler, fayda sağlamasının yanında kullanım yanlışlığına bağlı olarak insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Tarımda zararlı organizmaları engellemek için kullanılan maddelere ve tarım ilaçlarına pestisit adı veriliyor. Bunların bir kısmı, insan bedenine büyük zarar verdikleri gerekçesiyle yasaklanmış durumda… Dikkatsiz ve özensiz yapılan ilaçlamalar sonucu pek çok pestisit zehirlenmesi vakası meydana geliyor. Akut pestisit zehirlenmelerinin başlıca belirtileri arasında şunlar yer alıyor: “Kusma, ishal, terleme, solunum güçlüğü, çarpıntı ve istemsiz kasılma…”

Pestisitlerin uzun dönem etkilerinin başında ise genetik hasarlar ve buna bağlı oluşan kanserler geliyor. Bunun yanında karaciğer, böbrek ve kas sistemlerinde bozulmalar meydana getiriyor.

 

 

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder