Duayen fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in (16 Ağustos 1928-17 Ekim 2018) arşivinde çok önemli bir yere sahip olan Aphrodisias antik kentinin fotoğraf ve belgeleri Ara Güler Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Eylül ayına kadar ücretsiz gezilebilecek sergide antik kente dair ilk kez sergilenen Ara Güler fotoğrafları da yer alıyor.
Doğuş Grubu’nun kültür ve sanat alanında gerçekleştirdiği en büyük projelerinden biri olan ve 2016’da Ara Güler’le yaptığı işbirliği sonucu kurulan Ara Güler Müzesi, usta sanatçının arşivinde çok önemli bir yere sahip olan Aphrodisias’ın fotoğraf ve belgelerini gün yüzüne çıkarıyor. Türkiye’nin uluslararası standartlara sahip ilk fotoğraf sanatçısı müzesi olma özelliğini de taşıyan Ara Güler Müzesi’nin yeni sergisi ‘Aphrodisias’, kapılarını sanatseverlere açtı.
Aphrodisias’ sergisinin ana gövdesini, Ara Güler tarafından fotoğraflanan, bugün Aphrodisias Arkeolojik Alanı olarak tescilli ve UNESCO Dünya Miras Liste’sine girmiş olan Geyre Köyü ve civarında çekmiş olduğu fotoğraflar oluşturuyor. Sergide ayrıca, Ara Güler’in Aphrodisias ile ilgili orijinal karanlık oda baskıları, fotoğraflarla ilgili uluslararası süreli yayınlar ve ajanslarla yazışmaları, bu yayınların baskılarıyla birlikte Ara Güler’in Aphrodisias Çığlığı adlı kitabının hazırlık sürecindeki çalışmalarına dair ipuçları, notlar ve kitap maketi de sergilenen eserler arasında yer alıyor.
Aphrodisias Sergisi, İstanbul Bomontiada’daki Ara Güler Müzesi’nde Eylül 2019’a kadar ücretsiz gezilebilecek. Sergiye özel Ara Güler Müzesi tarafından hazırlanan ‘Aphrodisias’ kitabı da müzenin ilk yayını olan ‘Islık Çalan Adam’ ile birlikte Ara Güler Müzesi içerisinde bulunan mağazadan temin edilebilir.
ARA GÜLER APHRODİSİAS KENTİNİ NASIL KEŞFETTİ?
1958 yılında Aydın’ın Geyre İlçesi’nde bir baraj açılışına giden Ara Güler’in keşfettiği Aphrodisias Antik Kenti bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Aydın’ın Geyre beldesinde bir baraj açılışı için bölgeye gazeteci olarak giden ve dönüşte yolunu kaybeden Ara Güler, bir köyden geçerken köylülerin tarihle iç içe yaşadığını görür. Köyde yaşayan insanlar tarafından Roma sütunları ve mimari parçaları hala kullanılmaktadır. Köyde yer alan her türlü mimari yapı, Roma dönemi eserlerini de barındırmaktadır. Tarihi lahitler bile üzüm şırası süzmek için kullanılmaktadır ve köyün her yeri tarihi eserlerle doludur. Ara Güler, şaşkınlık içinde bu güzelliklere baktıktan sonra köyün çeşitli yerlerinden onlarca fotoğraf çeker ve İstanbul’a döndükten sonra bu bölgeyi araştırmaya başlar. Fakat hiçbir bilgiye ulaşamaz. Çektiği fotoğrafları çeşitli kuruluşlara gönderir fakat beklediği ilgiyi bulamaz. En sonunda fotoğrafları Times’a gönderir. Times fotoğrafların renkli olanlarını çekmesini ister ve Ara Güler tekrar aynı köye giderek renkli fotoğraflar çeker. Bu yolla dünya basınına dağıtılan fotoğraflar bir anda büyük yankı uyandırır. Amerika’dan gelen arkeologlar Geyre’de araştırma yapmaya başladıklarında burasının Roma İmparatorluğu’na ait, tarihi MÖ. 500’li yıllara dayanan ve ismini tanrıça Afrodit’ten alan Aphrodisias antik kenti olduğu anlar. Prof. Dr. Kenan T. Erim Aphrodisias’a gelip hayran olduktan sonra, 1961’de Aphrodisias’ı kazmaya başlar.
SÜTUN BAŞLIKLARINI MASA YAPMIŞLAR DOMİNO OYNUYORLAR!
Ara Güler, yaptığı bir röportajda Aprodisias ile tanışmasını şu sözlerle anlatıyor: “Devir 1958. Adnan Menderes’in son zamanlarıydı. Aydın’da valiye gittim. ‘Adnan Menderes’in açılış yapacağı baraj var. Beni oraya gönder, açılışta resim çekeceğim’ dedim. Şoför dedi ‘Ben bir kestirme yol biliyorum, oradan gidelim.’ Kestirme yoldan giderken yolu kaybettik. Yolu kaybedince de nereye gitsek karşıma hep o büyük kayalar çıkıyordu. Güneş battı ve zifiri karanlık oldu. Gidiyoruz, gidiyoruz yine aynı kayalıklara geliyoruz. Kaybolduk! Baktım bir ışık var. Bir kahve… Kahveye girdik, adamlar oyun oynuyor. Lüks lambasıyla aydınlanıyordu. Biraz sonra gözüm ışığa alıştı, bir de baktım ki kahvede masa yok. Sütun başlıklarını masa yapmışlar ve üstünde domino oynuyorlar. Tarih ve bugün içi içe yaşamaktadır. Böyle acayip bir yer hayatımda görmedim. Harabe dediğin harabedir. Ama bu öyle değil, bu bambaşka. Bu, tarih içinde yaşayan bir şehir…”
ARA GÜLER MÜZESİ NEREDE, NASIL GİDİLİR?
İstanbul ili, Şişli ilçe sınırında yer alan Ara Güler Müzesi, sanatçının 90 yaş gününde, 16 Ağustos 2018 tarihinde ziyarette açılmıştı. Ara Güler’in sanatını, kimliğini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulan AGM, Türkiye’nin uluslararası standartlara sahip ilk fotoğraf sanatçısı müzesi olma özelliği taşıyor. Ücretsiz ziyaret edilebilen müzede Ara Güler Arşivi’nden fotoğraf, hikaye, video, tablo, obje ve kitaplarından oluşan eserler “Islık Çalan Adam” başlığı altında sergileniyor. Aphrodisias, müzenin ikinci sergisi. Şişli’nin Bomanti semtinde yer alan müzeye Osmanbey Metro durağında inip 15-20 dakika yürüyüşle ya da ikinci bir vasıtayla gidilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder