Tarım ülkesi Türkiye, yılda 4 milyar dolarlık yağ ve yağlı tohum ithalatı yapıyor. Soframızdaki bitkisel yağın yüzde 70’i dışarıdan geliyor. Petrolden sonra en fazla ithalat bu alanda gerçekleşiyor. Türkiye son on yılda sadece 2,6 milyar dolarlık ayçiçeği ve 4 milyar dolarlık da, ayçiçeği yağı ithal etti.
BOLD – Türkiye’de tarım sektöründe ithalat ve dışa bağımlılık tartışmaları bitmiyor. Tarımın her alanında ciddi üretim ve ihracat potansiyeli bulunmasına rağmen, Türkiye pek çok üründe dışa bağımlı. Hükümetin tarım politikaları da, ithalatın önünü açarak, tarımda dışa bağımlılığı teşvik ediyor.
Bir grup gazetecinin sektöre yöenlik sorularını cevaplandıran, Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil de, Türkiye’nin bitkisel yağ ve yağlı tohumlarda dışa bağımlılığına dikkat çekti.
MOLDOVA KADAR BİLE ÜRETEMİYORUZ
Büyükhelvacıgil, yerli ayçiçeği ile üretilen yağın şubat ayında tükendiğini, yurt içinde ayçiçeği hasadının başladığı temmuz ayına kadar olan dönem için Türkiye’nin yağ ithal etmek zorunda kaldığını belirtti.
Türkiye 1,2 milyon ton ayçiçeği üretirken, nüfusları Türkiye’den çok az olan Moldova’nın 1,5 milyon, Bulgaristan’ın 1,8 milyon, Romanya’nın 1 milyon ton üretim yaptığını kaydeden Büyükhelvacıgil, “Bizim, ihtiyacımız olan 3 milyon ton ayçiçeğini üretebiliyor olmamız gerekiyor. Bulgaristan, Rusya, Ukrayna, Türkiye’de ürünün ne zaman bittiğini, fiyatların ne zaman yükseldiğini çok iyi biliyorlar ve ürün alacağımızı da bildikleri için, maalesef fiyatları ona göre yükseltiyorlar.” diye konuştu.
ON YILDA 6.6 MİLYAR DOLARLIK İTHALAT
Büyükhelvacıgil, Türkiye’nin petrolden sonra en fazla ithalatı yılda 4 milyar dolara ulaşan yağlı tohum ve yağda gerçekleştirdiğini, çiftçiye bu ürünler için yılda 2 milyar dolar destek verilse ithalata gerek kalmayacağını ve cari açığın da azalacağını vurguladı.
Büyükhelvacıgil, Türkiye’nin son on yılda sadece ayçiçeği olarak 2,6 milyar dolar, ayçiçeği yağı olarak da 4 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdiğini belirtirken, akademisyenlere hazırlattıkları bir rapora göre, böyle giderse 2030 yılına kadar 15,6 milyar dolar ithalat yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
BİTKİSEL YAĞIN YÜZDE 70 DIŞARIDAN GELİYOR
Türkiye’nin bitkisel yağda yıllık ihtiyacının yüzde 70’ini dışarıdan aldığını, diğer ülkeler için iyi bir pazar oluşturduğunu kaydeden Büyükhelvacıgil, ilgili bakanlıkların, sanayicilerin, üreticilerin katılımıyla “Milli Yağı Koordinasyon Kurulu” oluşturulması halinde hem ülkenin ithalata bağımlılıktan kurtulacağını ve hem de tüketici açısından fiyat istikrarı sağlanacağını vurguladı.
10 KURUŞ ATIK YAĞ VERGİSİ GELDİ
Marketlerde poşetin paralı olmasına ilişkin Çevre Kanunu’nda yağ için de litre başına 10 kuruş atık yağ vergisi konulduğunu belirten Büyükhelvacıgil, başlangıçta bitkisel yağ ile madeni yağ için aynı tutarda, litre başına 50 kuruş vergi öngörüldüğünü, girişimleri sonucu bunu 10 kuruşa indirdiklerini anlattı.
Büyükhelvacıgil, ambalajcıların da üretim için devlete ambalaj geri dönüşüm katkı payı ödeyeceklerine dikkat çekti. Büyükhelvacıgil, “Ambalaja zam, yağa geri dönüşüm katkı payı, bunlar fiyatları etkileyebilecek kalemler. Eğer 2019 yılında bu yönetmelik yürürlüğe girerse, enflasyonu etkiler.” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE KARIŞIM YAĞLARA CEZA YOK!
Kaliteli yağın içine kalitesiz ve ucuz yağ katanlara karşı uyarıda bulunan Büyükhelvacıgil, TBMM’de bekleyen tağşiş yasasının hala çıkmadığını belirtti. Tağşişli (karışım) yağ üretenlerin kaliteli yağ üretenleri rekabet edemez hale getirdiğine dikkat çeken Büyükhelvacıgil, şöyle konuştu:
“İnsanın sağlığıyla oynayan, yanlış yapan varsa bunun cezası verilmeli. Amerika’da ve Avrupa’da tağşiş ile ilgili hapis cezaları var. Bizde de 1 kişi oldu, Gaziantep’te bir mahkeme, firma sahibine 6 ay önce hapis cezası verdi. Bu cezaların caydırıcı olması lazım. Tağşişle, tüketici dahil hepimizin ortak mücadele etmemiz lazım. Ama mutlaka yasal alt yapısının da oturtulması gerekiyor.”
Büyükhelvacıgil, para cezasının tağşişe karşı etkili olamadığını, cezayı ödeyip tağşişli ürün satışına devam edildiğini vurguladı. Büyükhelvacıgil, hapis cezası ve yüklü tutarda para cezası uygulanmasıyla tağşişli ürünlerden ülkenin kurtulabileceğini söyledi.
medyaboldTarımda “tam bağımlılık” dönemi, TMO’ya sıfır gümrüklü ithalat yetkisi verildi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder