Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, siyasetin irtifa kaybettiğini bürokraside ise ahbap çavuş ilişkilerinin hakim duruma geldiğini belirtti.
BOLD – Bu durumun bütün partiler için geçerli olduğunu ancak, AKP’liler için durumun daha can sıkıcı olduğunu ifade eden Dilipak, “Bunlar birçok yerde ahbap çavuş ilişkilerinde MİT ile de Emniyet, istihbarat, mülki irade amirleri ile de kol kola girdiler” ifadelerini kullandı.
ŞIRACININ ŞAHİDİ BOZACI
Dilipak yazısında şunları dile getirdi: “Değişimin siyasetteki her parti tabanının ana beklentisi haline geldiğini vurgulayan Dilipak, “Milletvekillerine, o bölgeyle ilgili yüksek bürokrasiye, STK’lara, cemaatlere, iş adamlarına danışarak yapılacak bir değişim parti tabanlarında itibar görmeyecek. Hepsi ahbap çavuş. Şıracı’nın şahidi bozacı. Bundan bir şey çıkmaz.”
BUNLAR SAHİBİNİN SESİ
Milletvekillerinin bu kadroları, bu kadroların da o milletvekillerini ürettiğini aktaran Dilipak, “O bürokrasiler de bu teşkilat ve milletvekillerinin eseri. Bunlar sahibinin sesidir. Değişim makyaj şeklinde olursa, şaibeli ve toplumda alerji oluşturan isimler korunur ya da yeni, benzer kişiler atanırsa bu durum ciddi anlamda bir ‘hüsran’a dönüşebilir. AK Parti bu anafordan yakasını kurtarmak istiyorsa bundan sonra atacağı her adıma ve söylenecek her söze dikkat etmesi gerek. Özellikle de Gül, Davutoğlu ve Babacan’la kesin olarak yollar ayrıldıktan sonra” dedi.
ÇALDIKLARINI GİZLEME ÇABASI
Hangi kesimden olursa olsun birilerinin troller üzerinden siyasi gündem oluşturma çabalarının artık toplumda itibar görmediğine işaret eden Dilipak, “Bunun kimseye faydası yok. Bu aklın yön vereceği bir siyasetin karşılığı hüsran olacaktır. Aman kafası kirada adamlara siyasette makam vermeyin. Sakalına, başörtüsüne, namazına hemen kanmayın. Çok hayır yapıyor gibi gözüküyorsa bakın bakalım çaldıklarını gizlemek için insanların gözlerini, akıllarını, vicdanlarını perdelemek için yapılan bir operasyon mu bu” ifadelerini kullandı.
CEMAATLER DÜNYEVİLEŞTİ, İBADET İŞİN CİLASI
STK’lar deseniz bu yapı vakıf, dernek, sendika, oda hangisi deseniz onu oraya taşıdı. Bunları fonlayanlar yine aynı yapı.. Bunlar sağı ile solu ile cemaat yapıları ile de iç içeler. Sünni ya da Alevi fark etmiyor. İdeolojik topluluklar da seküler tarikatlara dönüştü zaten. Cemaatler de artık siyaset ve sermaye ile tanışınca büyük ölçüde dünyevileşti. İbadet işin cilası olarak kaldı. Menfaat sözkonusu olunca, işi ehline vermeye gelince iş, kimsenin dinden, ahlaktan söz ettiği yok.”
medyaboldDavutoğlu Kasım’da, Babacan Aralık’ta parti tabelasını asıyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder