21 Eylül 2019 Cumartesi

Leyla Aydemir cinayeti davasında 21 tanık ifade değiştirdi!

Bayram ziyareti için gittiği Ağrı’daki dedesinin köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin davada 21 tanık ifade değiştirdi.

BOLD – 4 yaşındaki Leyla Aydemir cinayetine ilişkin biri tutuklu 7 sanığın yargılanmasına dün Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. Leyla’nın anne ve babası Nihat ve Şükran Aydemir çifti duruşmada hazır bulundu. Cinayet sanığı Mehmet Ali Aydemir, tutuklu bulunduğu Elazığ’daki cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşmada, 6 tutuksuz sanık ve avukatları da hazır bulundu.

“BURAYI ARADIK, ARAMAYIN”

Tutuklu sanık Mehmet Ali Aydemir, Leyla’nın kaybolması ve ölü bulunmasıyla bir alakasının bulunmadığını ileri sürdü. Leyla’nın kaybolmasının ardından aramalara katıldığını söyleyen Aydemir, mahkeme başkanının kolluk kuvvetlerinin arama çalışmalarında “burayı aradık, aramayın.” şeklinde ifadelerle ekipleri yanlış yönlendirdiği şeklindeki tutanağı hatırlatması üzerine, böyle bir girişimde bulunmadığını iddia etti. Leyla’nın halası S.E. ile bir gönül ilişkisinin olmadığını, ablası olarak gördüğünü ifade eden Aydemir, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beratını talep etti.

“ONA CİĞER ACISINI YAŞATACAĞIM”

Tutuksuz sanıklardan H.D, tanıkların savcılık ve kolluk ifadelerinde “ona ciğer acısını yaşatacağım” şeklinde konuştuğuna dair beyanlarını yalanladı. Aralarında husumet bulunduğu sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten H.D, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

Mahkemenin söz verdiği amca Yusuf Aydemir, tanıkların savcılık ve kolluk birimlerinde abisi Nihat Aydemir ile husumetlerinin bulunduğu yönündeki ifadelerini yalanladı. Özellikle Kürtçe bilen görevlinin tanık olduğu “Biz ne dediysek onu söyleyin” şeklindeki konuşmalara şahit olmadığını ileri süren Aydemir, Leyla’nın olayıyla ilgisinin bulunmadığını, abisiyle miras veya mal paylaşımı konusunda da husumetinin olmadığını anlattı. Anne Şükran Aydemir’in “Yusuf yapmıştır” sözlerini ise iftira olarak değerlendiren Aydemir, beratını talep etti.

YALAN BEYAN UYARISI

Sanıkların ifadelerinin ardından mahkeme heyeti, tanıkları dinlemeye başladı. Dosya kapsamında savcılık ve kolluk kuvvetlerine ifade veren 21 tanığın ifadelerini değiştirmesi dikkati çekti. Salonda sık sık tanıkları yalan beyan konusunda uyaran mahkeme başkanı, zaman zaman tanıkların hatırlayamadıklarını ileri sürdükleri ifadeleri tekrar yüzlerine okudu. Uyarılara rağmen daha önce verdikleri ifadeleri yalanlayan tanıklar ile mahkeme başkanı arasında sert diyaloglar yaşandı.

KORKMA! ARTIK NEYİNİ ALACAKLAR?

Mahkeme başkanın söz verdiği anne Şükran Aydemir ise yapanları önce Allah’a, sonra devletin adaletine havale ettiğini belirtti. Aydemir, “Kızımı kaç kere öldürdüler bilmem. Aç bıraktılar, soydular. Allah kabul etmesin” dedi. Mahkeme başkanının “Korkma, artık senden neyini alacaklar” sözü üzerine anne Aydemir, “6 çocuğum daha var” diyerek susma hakkını kullanacağını dile getirdi. Sanıklardan şikayetçi olduğunu da belirten Aydemir, gözü yaşlı şekilde duruşmayı takip etmeye devam etti.

ÇOK CİDDİYETSİZ ADAMSIN

Duruşmada söz alan baba Nihat Aydemir, olay günü ve sonrasında yaşananları anlattı. Kızının ölümüyle ilgili 4 kişiden şüphelendiğini belirterek mahkeme başkanına başka isimler söyleyen Aydemir’e mahkeme başkanı, “Ölen kızın babası değilsin de, sanık gibi davranıyorsun. Çok ciddiyetsiz bir adamsın. Magazin programlarındaki gibi altını doldurmadan birilerinden şüpheleniyorsun” dedi. Bazı tanıkların kendisiyle ilgili ifadelerini de yalanlayan Aydemir, kardeşleri ve sanık B.D. ile herhangi bir husumetinin olmadığını öne sürdü. Mahkeme başkanının sanıklardan şikayetçi olup olmadığını sorması üzerine şikayetçi olmadığını söyleyen Aydemir, ancak davayı takip etmek istediğini kaydetti.

DEDİKODU İDDİANAMESİ!

Leyla Aydemir’in kaybolması ve sonrasında köyde görev yapan görevlilerin de tanık olarak dinlenmesinin ardından, davaya katılmak isteyen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM), Ağrı, Erzurum ve Van baroları avukatlarının talepleri alındı. Bakanlık ve Ağrı Barosu avukatlarının talepleri kabul edilirken, dernek ile Van ve Erzurum baroları avukatlarının talepleri reddedildi. Yakınlıkları nedeniyle bazı tanıkların da geri çekildiği duruşmada, baba Nihat Aydemir’in şikayetçi olmaması nedeniyle aile avukatı davadan çekildiğini bildirdi.

Mahkeme heyetinin söz verdiği sanık avukatları ise, savcılık iddianamesinin dedikodu ve teknik delillerden uzak bir dosya olduğunu ileri sürdü. Sanık avukatlarının tahliye taleplerini iletmesinin ardından söz alan Ağrı Barosu ile bakanlık avukatı, sanıkların işlenen suç nedeniyle en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi.

AMCA YUSUF AYDEMİR’İN TUTUKLANMASINA…

Sanık Mehmet Ali Aydemir’in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, amca Yusuf Aydemir’in de tutuklu yargılanmasına hükmetti. Ayrıca dosya kapsamında tanık olarak bugün dinlenmesi gereken 8 kişinin, gelmemeleri nedeniyle bir sonraki duruşmaya zorla getirilmeleri kararlaştırıldı.

Mahkeme heyeti, tanıklardan savcılık ve kolluk kuvvetlerinde verdiği ifadelerine bağlı kalmayan Ç.K, E.D. ve Y.A. hakkında da Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına “yalan beyan” dolayısıyla suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı.

Son olarak çalışmalar sırasında görev alan ve sanıklar hakkında oluşturulan tutanaklarda imzası bulunan görevlilerin de dinlenmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi amacıyla erteledi.

18 GÜN SONRA BULUNDU

Ağrı’da 15 Haziran 2018’de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesine ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in cansız bedeni 18 gün sonra akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuştu. Vücudunda darp ya da yara izine rastlanmamıştı.

Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Leyla Aydemir’in ölümünden sorumlu tutulan baba Nihat Aydemir’in tutuklu bulunan kuzeni Mehmet Ali Aydemir’in de aralarında olduğu 7 sanık hakkında “çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da 14’er yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.

Yargıdaki güç mücadelesinin arkasında İstanbul Grubu var

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder