29 Nisan 2020 Çarşamba

“Metin Feyzioğlu’nun dediği değil neyi diyemediği önemli”

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ı eleştirdiği için hakkında resen soruşturma başlatılan Ankara Barosunun Başkanı Erinç Sağkan’dan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’na: “Dediği değil, neyi demediği ya da diyemediği önemli. Yargının sopa olarak kullanılmasına tek kelime söyleyememiştir.”

BOLD – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı eleştiren açıklaması sebebiyle Ankara Barosu hakkında resen soruşturma başlatıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Diyanet İşleri Başkanımıza saldırı, devlete saldırıdır… Herkes haddini bilecek” sözleri de tartışmalara yol açtı.

KANUNUMUZ İNSAN HAKLARINI KORUMAYI GÖREV YÜKLÜYOR

Cumhuriyet’ten İpek Özbey’e konuşan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan “Avukatlık kanunumuz insan haklarını korumayı bize görev olarak yüklüyor” diye konuştu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, açıklamalarına ilişkin “Tasvip etmiyorum” ifadesini de değerlendiren Sağkan, “Sayın Feyzioğlu’nun dediği değil, neyi demediği ya da diyemediği önemlidir. Ankara Barosu özelinde hukuksuzluğa karşı çıkanlara yargının sopa olarak kullanılmasına tek bir kelime söyleyememiştir” dedi.

BAROLARIN İNSAN HAKLARI MÜCADELESİNDE ETKİN YER ALMASI İSTENMİYOR

Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı ile ilgili açıklamaların Ankara Barosu yetkisinde olmadığını ifade etti.

Baroların insan hakları mücadelesinde zaman zaman siyasal iktidardan aldığımız tepki. Barolar gibi baskı unsurlarının insan hakları mücadelesinde etkin yer almalarını istemiyorlar. Siyasi parti değiliz. Siyaset, polemik yapamayız. Cevabımız avukatlık kanunu 95. maddesinde vücut bulmaktadır.

Ne diyor bu madde?

Barolara açıkça yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü korumak, yine insan haklarını korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmayı bir görev olarak yüklüyor. Yola çıkış noktamız, Diyanet İşleri Başkanı’nın bir kamu görevlisi olarak beyanlarını sunarken yasalarla bağlı olmaları gerektiğidir.

Erdoğan, “Başkanımıza saldırı, devlete yapılan saldırıdır… Laiklik ilkesiyle bağdaşıyor mu?” dedi.

Ne söylemek istediğini bilemem. Yeni sistemde iki gömleği var. Cumhurbaşkanlığı sıfatıyla yapılan açıklamaysa değerlendirmesinin farklı olması lazım. Siyasi parti lideri sıfatıyla yaptıysa ‘Siyaset yapıyor’ diyebilirim.

Savcıları göreve çağırdınız ancak Cumhuriyet savcılığı size karşı harekete geçti…

Enteresan bir tabloyla karşı karşıyayız. Savcılık soruşturması öncesi Adalet Bakanı’nca bizlerle ilgili görüş açıklandı. Soruşturma izni verecek makam tarafsızlığını yitirmiş bir makamdır. Yargının bağımsızlığını yitirdiği şu ortamda hakkımızda dava açılabilir, çıkar savunmamızı yaparız.

TBB Başkanı Feyzioğlu, açıklamanızı tasvip etmediğini söyledi…

Gündemin salgın olması bu süreçte yaşanan insan hakları ihlallerine ses çıkarmamayı gerektirmez. Sayın Feyzioğlu’nun dediği değil, neyi demediği ya da diyemediği önemlidir. Ankara Barosu özelinde hukuksuzluğa karşı çıkanlara karşı yargının sopa olarak kullanılmasına tek bir kelime söyleyememiştir.

Sokakta virüs Saray’da mitomani salgını

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder