Korkutma, yıldırma ve tedhiş maksatlı sivil veya askerî hedeflere yönelik şiddet eylemlerinin tarihi çok eskilere dayanır. İnsanlar sözlerini tükettikleri yerde teröre başvurmaktan çekinmemişlerdir. İslâm dünyasında da dini kendi düşüncelerine göre yeniden inşa etmeye çalışan, dinin ruhundan habersiz bazı Müslümanlar, kullanacakları başka enstrümanları kalmadığından terörü tek çare olarak görmektedir.
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “Terörist Müslüman olmaz; Müslüman da terörist olmaz” ifadelerinin üzerinden yaklaşık 30 yıl geçti. İlk defa 1990’lı yıllarda kullandığı bu hükümler, süreç içinde İslâm’ın teröre bakışını yansıtan en net ifadelere dönüştü.
Hocaefendi, İslâm’da terörün olmayacağını, teröristlerin de gerçek mânâda Müslüman olamayacaklarını belirtirken sık sık Abdullah ibn Abbas’tan gelen rivayeti referans gösterir. Salim ibn Ebî Ca’d’ın bildirdiğine göre, İbn Abbas yaşlanıp görme kabiliyeti iyice azaldığında yanına bir adam gelerek, “Ey Abdullah ibn Abbas! Bir mü’mini kasten öldüren kişi hakkındaki görüşün nedir?” diye sorar. İbn Abbas; “Kim bir mü’mini kasten öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere gireceği cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır” (Nisâ, 4/93) âyetini okur. Adamın: “Bu kişi tevbe edip salih amel işlese ve hidayet yoluna girse de tevbesi yine kabul olmaz mı?” diye tekrar sorması üzerine Abdullah ibn Abbas: “Bir mü’mini öldüren kişinin tevbesi nasıl kabul olur?” karşılığını verir.[i] İbn Kesir ve Taberî’nin rivayetinde “O kişi nasıl hidayet bulur…” ziyadesi de yer almaktadır.[ii]
[i] Tirmizî, tefsîr 5; Nesâî, tahrîm 2, kasâme 48.
[ii] İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân 1/537; et-Taberî, Câmiu’l-beyân 5/218.
Yazının Kaynağı: Çağlayan Dergisi https://caglayandergisi.com/2020/05/01/musluman-terorist-olmaz/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder