30 Mayıs 2021 Pazar

Sedat Peker, Suriye’de Nusra’ya silahların SADAT tarafından gönderildiğini açıkladı

Sedat Peker, Suriye’deki Nusra’ya silahların SADAT üzerinden gönderildiğini açıkladı. Suriye ile yapılan ticaretin Berat Albayrak’ın Cumhurbaşkanlığı’nda kurduğu bir ekip üzerinden yürüdüğünü ve bu ticaretten Türkiye’nin cebine bir para girmediğini açıkladı. Peker, bir sonraki videoda Erdoğan’ı hedef alacağını ifade etti.

BOLD – Suç örgütü lideri Sedat Peker, “Fırtınalarla Büyüyen Fidanlar Rüzgarlarla Yıkılmaz” adını verdiği 8. videosunu yayınladı. Peker’in yayınladığı videoda 4 nokta ön plana çıktı.

Suriye’ye gönderilen silahlar konusuna değinen Peker, El Kaide’nin Suriye kolu olarak bilinen Nusra Cephesi’ne silahların SADAT üzerinden gönderildiğini açıkladı.

Suriye ile yapılan milyarlarca dolarlık ticaretin Cumhurbaşkanlığı’nda Berat Albayrak’ın kurduğu bir ekibin izni ve kontrolü ile gerçekleştirildiğini ifade eden Sedat Peker, ancak bu ticaretin bütün getirisinin 5-10 aile tarafından paylaşıldığını ve Türkiye’ye bir faydası olmadığını söyledi.

Peker, 15 Temmuz’la ilgili de taraftarlarına “Rütbelilerin hepsini vurun” talimatını verdiğini itiraf etti.

Peker, bir sonraki videoda da AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alacağını ifade etti.

PEKER’İN VİDEOSUNDA DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR

Sedat Peker’in videosunu bu kez yine farklı bir mekanda çektiği görüldü.

Peker’in masasında bir pusula ve küre şeklinde dünya haritası yer aldı. Yazı tahtasında bir not yer almazken sadece Maria Puzo’nun ‘Aile’ isimli kitabı yer aldı.

Videosuna “Fırtınalarla Büyüyen Fidanlar Rüzgarlarla Yıkılmaz” adını veren Peker, bol bol çocukluğundan ve gençliğinden anlattığı detaylarla kendisiyle uğraşan gruplara ve kişilere ‘yıkılmayacağım’ mesajı verdi.

FİLİSTİN’DE HAMASET VAR

Petrolün bulunduğu Azerbaycan’a ve Katar’a Türkiye’nin silah gönderirken Filistin’e neden göndermediğini soran Peker,

“Bir de benim için ‘Filistin’de olaylar oldu, destek vermedi’ diye. Ben elimden geldiğinde destek verdim ama imgelerle bunu desteklemeye çalıştım. Kendimizi neden kandırıyoruz? Kendimizi kandırmanın ne alemi var. Azerbaycan’da olay oldu, Azerbaycan’a SİHA’ları yolladık. İyi de yaptık. Katar’da sorun oldu, Katar’a askeri birlik kurduk. Azerbaycan’da SOCAR (petrol şirketi) var, SOCAR’ın alt şirketleri var. Katar’da bankalarda paralar var. Filistin’de ne var? Filistin’de hamaset. Kardeşlerimizle berabersek 10 tane de SİHA oraya yollayın. E hani beraberdik? Öyle cami çıkışında bağırmayla olmaz bu işler. Olmaz. Devletin ekonomik sıkıntısı var, parayı biz toplayalım. 10 tane SİHA parasını toplarız. Şu anda bende o kadar yok, veremem, çünkü sıkıntılı zor bir süreç yaşıyoruz.” dedi.

“İSRAİL’E GİDEN MALLARI TAŞIYAN GEMİLER”

Daha önceki yıllarda Türkiye’deki Yahudilerin yayın organı ‘Shalom’ gazetesinin gündeme getirdiği ve İsrail’le ilişkiler bozulduktan sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğullarına ait gemilerin İsrail-Türkiye arasında mal taşıdığına ilişkin iddialara atıf yapan Peker,

“Filistin’in, İsrail’in giden malları taşıyan gemilerin kimin olduğu belli. İsrail’de kimin, o gemilerin yazıhanesinin olduğu da belli. Boykotu bırak onların malını taşımayı bırakın o zaman. Filistin konusu apayrı bir konu. Buraya çok değinmek lazım. Milleti kasmak için ‘Din, devlet elden gidiyor, aman beka sorunu’ doldum din, devlet elden gidiyor, temiz toplum. Hep bu konular olunca bir yerde bir film. 10 tane SİHA yollayın, parayı toplamaya ben başlatacağım.” diye konuştu.

‘RÜTBELİLERİ VURUN’ DEDİM

15 Temmuz’da ilk sokağa çıkanlardan olduğunu ifade eden Peker, 15 Temmuz’da sokağa çıkmayanların ve saklananların mitinglerde boy gösterdiğini söyledi.

Peker, 15 Temmuz’da taraftarlarına ‘Rütbelileri vurun!” emri verdiği itiraf etti.

Peker, şu ifadeleri kullandı:

“İlk sokağa çıkanlardanım. ‘Rütbelilerin hepsini vurun’ dedim. Size kim vurdu diye sorarlarsa Sedat Peker dersiniz dedim. Ertesi gün çocukları topladık, eşim filan İstanbul’a geliyoruz. Bir baktım ilk konuşmalar başlamış. Çıkmışlar konuşmalar yapıyor, polis kardeşlerimiz de halkın önüne barikatlar kurmuş, konuşmacıları korumak için. Konuşmacıların hiçbiri sokakta yoktu ki. Bu adamlar bir gün evvel, polis, asker herkes şok içinde, gözüne ateş tutulmuş sülün gibi herkes donmuş kalmış. Halk bir organize olmuş, darbeyi bastırmış. Bari ilk gün konuşsalardı. Ben çocukluğumdan beri böyle oyunların parçası olmayı kendime yediremedim.”

BİR SONRAKİ VİDEODA HEDEF ERDOĞAN: HELALLEŞECEĞİZ ABİ

“Keşke Tayyip Abi bu şekilde olaylara müdahale edip çözseydi. Bu kadar veri, belge, anlatım varken… Tayyip abi nedense bana değil onlara inanmayı tercih etti.” diyen Peker bir sonraki videoda hedefin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan olacağını ifade etti ve Erdoğan’ın helalleşme çağrısına atıfta bulunarak “Helalleşeceğiz abi” dedi.

Peker, şöyle konuştu:

“Sayın Cumhurbaşkanımız, Tayyip Abi, bir uluslararası komplo olduğunu, bu komplonun da merkezinde benim olduğumu ismimi geçirmeden anlattı. ‘Görecekler, bulup getireceğiz’ dedi. Devlet, bulup getirir orada bir sıkıntımız yok. Beni bulup getirmek gerçekleri değiştirecek mi Tayyip Abi? Madem ben uluslararası komplonun parçası ajansam o zaman bundan sonraki videoyu da Tayyip Abi oturup ben kardeş olarak ben anlatacağım. Ne zaman tanıştık, ne zaman görüştük. Ne bir eksik ne bir fazla. Onlara parmak, bilek diyet verdim. Allah’a yemin olsun sen bizim büyüğümüzsün abimizsin, silahı buraya koyacağız, iki tane müfettiş, yalan makinelerinin yüzde 1,5 yanılma payı var, o yüzden mahkemelerde kullanılmıyor. O yüzde 1,5’ta ben doğru söylesem makine ötse kafama yine sıkacağım.

Madem ben ajanım anlatacağım abi, bir özür bekledim abi ya. Ya bütün olanları anlattık, bütün her şey ortada. Bütün bunları halk biliyor, sana anlatmıyorlar. Bir sen bilmiyorsun, çevreni sarmışlar. Geri kalan herkes biliyor. Yaşadığım sürece sana karşı asla saygısızlık içerisinde olmayacağım. Ancak sen görmek istemiyorsan ben vatan haini olarak anılmak istemem. Ben vatan haini değilim. Bunu en iyi sen biliyorsun. Senin hiçbir gücün yokken ben vardım. Onların hiçbiri yoktu. Alkış beklemedim, ön planda olmadım, elimden ne geliyorsa onu da yaptım. Bir dahaki videoda konuşacağız Tayyip Abi, baş başa, abi-kardeş. Açık delillerle, bilinmeyen delillerle anlatımlarımı doğrulayacağım. Helalleşeceğiz abi, ben ajan değilim. Bunu tüm dünyaya göstereceğim.”

“Bir tane kral yok ki… 20 tane padişah geziyor ülkede. Ama atalarımız ne demiş: ‘Böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var.’ Siz her şeyi bilemezsiniz, Allah bilir… Bilemezsin. Bir kamerayla bir tripodun başına bela açacağını bilemediğin gibi.”

“Sizi galeyana getirip sokağa çıkın diyenler olacaktır… Yapmayın… Siz Tayyip abinin de patronusunuz. Onun maaşını siz veriyorsunuz. Ama bilmiyorsunuz. Önümüzdeki hafta Tayyip abiyle konuşacağız. Ajanım ya ben… Bakacağız ben nasıl ajanım.”

“SADAT, BENİM ÜZERİMDEN EL NUSRA’YA SİLAH VE ARAÇ YOLLADI”

Suriye’deki silahlar konusuna giren Sedat Peker, kendi ifadesiyle “Pandora’nın kutusunu” açtı. Peker, Suriye’de Bayırbucak Türkmenlerine ve diğer Türkmen gruplara silah gönderdiğini söyledi. Ancak El Kaide’nin Suriye kolu olarak bilinen El Nusra’ya silahların Erdoğan’ın eski başdanışmanı, emekli general Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu savunma danışmanlık şirketi SADAT tarafından kendi adı kullanılarak yollandığını söyledi.

Peker’in konuya ilişkin ifadeleri şöyle:

“MİT tırları yakalandıktan sonra kafamda şöyle bir şey oluşmuştu: Biz oraya hem toplumun duygularını yükseltmek hem de oradaki kardeşlerimize, Bayırbucak Türkmenlerine ve diğerlerine yardımcı olmak için İHA, kıyafetler, -ama sayıca çok fazla, oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar- telsizler, çelik yelekler, onlar bunlar, tırlarca… Bu projeyi düşündük. O milletvekili arkadaşımızla da konuştuk. O da düşünceyi aldı, iletmesi gereken yerlere iletti. Sonra dediler ‘Biz ek tırlar verelim, sizin tırlarla beraber (gitsinler)’. Bizim tırlar ‘Sedat Peker yardım konvoyu’ diye gidiyor. Basına da resimler veriyoruz. Tüm ekipmanları yolluyoruz. Ama benim adıma giden diğer araçlar var. Onlar da başka yerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz. Araçların içinde ne olduğunu bilmiyoruz, bilmiyoruz dediysem silah var, saf çocuk değiliz. Bu da normal, olması gereken şey. Ama bu MİT tarafından, askeriye tarafından organize edilmiyor. SADAT tarafından organize ediliyor, SADAT’ın içindeki bir ekip tarafından. Bunların hepsini ben kendi paramla alıyorum ama onlar hariç, onların benimle hiçbir ilgisi yok ama benim adıma gidiyor. İşlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direkt geçiş yapılıyor. Sonra ben yüklü miktarda Mitsubishi araçlar yollamaya başlayınca dediler ‘Bize de biraz verir misin, orada savaşçılar…’, dedim tamam, verelim. Türkmenler her yerden videolarla teşekkür ediyorlar aracı aldık diye, bir iki tanesi Arapça konuşuyorlar. Sonra bizim Türkmen arkadaşlar ‘Bunlar el Nusracı’ dedi. Bizim diğer arkadaşlar da ‘Bu gidenler el Nusra’ya gidiyor’ diyor. Evet, benim üzerimden gidiyor. Samimi yapıyorum. Ama ben yollamadım, SADAT’çılar yolladı. Kibrit kutusuna sokacağım sizi, hem de devleti de yargılatmayacağım.”

SURİYE İLE TİCARET: BERAT ALBAYRAK’IN KURDUĞU EKİP

Sedat Peker, Suriye ile yapılan ticaretin Berat Albayrak’ın Cumhurbaşkanlığı’nda kurduğu bir ekip ile El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra’nın izni ve kontrolü altında yürütüldüğünü söyledi. Bu ticaretten gelen paranın çok az sayıda aile tarafından paylaşıldığını ve bu ticaretten Türkiye’nin hiçbir fayda sağlamadığını söyledi.

Peker, daha önce de ‘IŞİD petrolü’ iddialarıyla gündeme gelen Suriye’deki petrolün Berat Albayrak’la bağlantılı Powertrans adlı şirket aracılığıyla satılması iddialarına da çok ayrıntıya girmeden dokundu.

Peker, şu ifadeleri kullandı:

“Siz Suriye’de ticaret yapmanız için ne yapmanız lazım biliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Külliye’de ona gideceksiniz. Ama bir iki kamyonluk alışverişi söylemiyorum. Büyük olanlar. Kaçak ham petrol, çay, şeker, alüminyum, bakır, ikinci el araba. Bunlar milyarlarca dolarlık para, büyük para.

Suriye mücadelesi için parayı kim verdi? Biz, devlet. Kim şehit oldu orada millet. Şimdi orada yapılan ticareti anlatacağım. Siz oradan onay aldıktan sonra sizi şeye yolluyor Murat Sancak, Ramazan Öztürk. Tüm hiyerarşi orada. Onların da onayı geçtikten sonra El Nusra’nın iktisat sorumlusu var Ebu Abdurrahman. Şu anda da ticaret böyle yapılıyor biliyor musunuz?

Ben o zaman ‘Bu silahları bunlara veriyorsunuz bunlar bizim Şii Türkmenlerle savaşıyor, bizim insanımız’ dedim. Bir bilelim, bizim üstümüzden gidiyor.

Bu vatanın çocuğu şehit olacak… Ama Suriye’deki para niye hiç bizim devlete gelmiyor? Hala devletten para gidiyor oraya… Orada çok büyük ticaret var ama… Çok büyük para kazanılıyor… Petrol, bakır… Ama anlatan yok, gören yok… Millet inliyor, bilen yok… Böyle işte… Oradan Türkiye’ye gelen bir lira para yok. Milyarlarca dolar ya… Biz oralara niye gittik? E o ticaretten gelen para nereye?

Bizim Murat Sancak-Ramazan Öztürk, Berat’ın ekibi… Metin Kıratlı…İdari işler başkanı… Bir de El Nusra…

BÜTÜN BÜYÜK ŞİRKETLER SOYLU’NUN SİGORTA ŞİRKETİNE GEÇTİ

Peker, Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olmasıyla birlikte bütün büyük şirket ve holdinglerin Soylu’ya ait Engin Sigorta’ya geçtiğini iddia etti:

“Bu Sülü’nün (Soylu) son dört senede, içişleri bakanlığı döneminde, bu ülkedeki ne kadar büyük holding, kurum, kuruluş var bunun şirketine geçti… Bu bile suç. Nasıl büyür bir şirket bir anda? Kes poliçeyi gelsin paralar.

O bakanlıktan ayrılacaksın… Tasmayı boynuna takacağım… Göreceksiniz.

BİNLERCE DAİRESİ OLAN İMAR MÜDÜRLERİ

Peker, AKP’li belediyelerdeki imar müdürlerinin yüzlerce binlerce dairesi olduğunu iddia etti.

Peker, “Belediyelerdeki imar müdürleri… İmar müdürünün üstünde binlerce daire olur mu? Ulan milletin köpek kulübesi yok! Ölüyor ulan millet açlıktan. Araştırın o kadar tapu var mı yok mu?” diye konuştu.

HALİL FALYALI ELLERİNDEKİ KASETLERDEN DOLAYI ALINAMIYOR

Peker, bir önceki videosunda anlattığı Venezuela’dan kokain ticaretinde paranın üzerinden gittiğini iddia ettiği Kıbrıs’taki Halil Falyalı konusuna bir kez daha değindi.

Falyalı’nın hakkında ABD’nin uyuşturucu ticareti nedeniyle ‘kırmızı bülten’ çıkardığını ve Türkiye’de de hakkında yakalama kararı olduğunu belirtti. Peker, bu kişinin Türkiye’ye elindeki kasetler nedeniyle getirilmediğini ileri sürdü:

“Diyorsunuz ya, ‘Biz herkesi gidip alırız’, Halil Falyalı’yı neden almıyorsunuz? Yayınladı arkadaşlar, ABD’nin kırmızı aramasını, Türkiye’de de İçişleri’nden aranıyor. Herkesi gidip alıyorsunuz, gidin onu da alın. Ama onda kasetler var. Herkesi çekmiş o da. Ben Halil’den öğrenmedim. Namuslu adamın kasetini yayımlamam. Adam çıkıp derse ki, ‘Bu anlatılan doğru’ niye yayımlayım, sapık mıyım teşhirci miyim. Beni boşa düşürecek, ben kendimi size mahcup ettirmeyeceğim.

KORUMA POLİSİM BENİMLER BİRLİKTE YURTDIŞINDA 7-8 AY KALDI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine tahsis edilen koruma polisinin yurtdışına gitmediği sözlerine cevap veren Peker, “Sen nasıl bir adamsın ya. Bir de diyor ki, ‘Yurt dışına gitmedi polisi’. Yurt dışına gitmeyi bırak 7-8 ay yanımda kaldı. Özelim ben normal değilim ki. 7-8 ay benimle kaldı, evrakları orada.” dedi.

Peker, Soylu için ayrıca “Fındık kadar beynin var cumhurbaşkanı olmaya kalkıyorsun” ifadelerini kullandı.

“ADAM 2,5 SAAT KONUŞMUŞ, SİZ İKİŞER DAKİKA, BU AYIP YA”

Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Habertürk’te katıldığı yayında Soylu’ya soru soramayan ve sadece 2’şer dakika konuşan gazetecilere de sert çıktı.

Gazetecilerin yayını terk etmesi gerektiğini ifade eden Peker, “Hem gazetecilik yapamıyorsunuz hem de diyorsunuz ki suç örgütü zaten yapar. Büyük tezgâha geldiniz orada.” diye konuştu.

İKİ TANE BÜYÜK SORUN VAR TÜRKİYE’DE: BELA YAKLAŞIYOR

Peker, videosunda iç savaş söylentilerine de atıfta bulundu; Kürt ve Alevi sorununu ifade ederek: “İki tane büyük sorun var Türkiye’de, bela yaklaşıyor.” dedi.

“BERAT ALBAYRAK, İSTANBUL’DA MURAT SANCAK’IN EVİNDE KALIYOR”

8 Kasım 2020’de istifa eden ve aylardır ortalıklarda görülmeyen, sadece Çamlıca Camii’nde bir fotoğrafı ortaya çıkan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’la ilgili konuşan Peker, “Berat Albayrak nerede biliyor musunuz? Hep arıyorsunuz ya. Murat Sancak’ın evi var Hadımköy Beylikdüzü taraflarında, orada kalıyor. Beraberler.” dedi.

MURAT SANCAK’TAN YALANLAMA

Twitter’dan açıklama yapan Murat Sancak, Peker’in iddiasını yalanladı. Sancak, “Berat Albayrak’ın saklanmaya ihtiyaç duyacak bir durumu yok. Ayrıca o kişinin tabiriyle telefon sinyalinden bakılabilir evime hiçbir zaman gelmedi, gelse başımın üstünde yeri var, ağırlamaktan şeref duyarım.” dedi.

‘Soylu Erdoğan’a 17-25 Aralık’ı hatırlattı’

Sedat Peker, Suriye’de Nusra’ya silahların SADAT tarafından gönderildiğini açıkladı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder