Bebeklerin Yeri Cezaevi Değil
Türkiye’de 15 Temmuz 2016’daki “Kanlı Kumpas”ın ardından hakkında yasal işlem başlatılan çok sayıda kadın, “terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak bu kadınlardan bir çoğu ya hamileydi ya da yeni bebek sahibi olmuş annelerdi.
Daha konuşmayı ve yürümeyi bile öğrenemeden anneleriyle birlikte cezaevine atılan tutuklu bebeklerin dramı vicdan sahibi olan herkesi derinden yaralıyor.
Yasalarda hamilelere ve bebek sahibi olanlara yönelik bir ayrıcalık bulunmasına rağmen “terörist” diye nitelendirilen bu kadınlar cezaevlerine tıkıldı. Böylelikle cezaevlerindeki bebek ve çocuk sayısında patlama yaşanarak sayı 864’e kadar ulaştı.
Sitemize ulaşan bilgilere göre, 3 yaşındaki Ömer Faruk isimli bebeğin 19 aydır annesiyle birlikte Tokat Cezaevi’nde tutuklu bulunduğu öğrenildi. Anne Mehtap Baysal’ın yargılandığı dava neticesinde 8.5 yıl hapis cezası aldığı ve hala cezaevinde tutsak olduğu belirtildi.
Ayrıca mide kanseri olan babasının da 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılarak hasta olmasına rağmen tahliye edilmediği ve hala cezaevinde tutuklu bulunduğu ifade edildi.
Bir aile daha nefret operasyonlar sonucu hukuksuz
yargılamalara kurban edilerek parçalandı.
Gelişim ve büyüme çağındaki yüzlerce bebek ve çocukların dört duvar arasına hapsedilmesi, anne-babalarının kaderini paylaşmak zorunda bırakılması hiçbir hukuk, kanun, vicdan ve akıl ile bağdaşmamaktadır.
Ömer Faruk ve benzeri durumdaki diğer bebeklerin yerinin cezaevleri değil, sevgi ile büyüyecekleri yuvaları, evleri olmalıdır.
https://twitter.com/magduriyetlertr/status/11111877498712760…
Kaynak: Mağduriyetler http://magduriyetler.com/2019/07/31/bebeklerin-yeri-cezaevi-degil/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder