Koronavirüs sinema sektörünü derinden etkiledi. Ertelenen vizyonlar, iptal edilen projeler ve dijital platformların yükselmesi sinema için yeni bir dönemin habercisi olabilir.
BOLD– Sinemanın kâbus yılı 2020 geride kaldı. 2021 için ise farklı senaryolar söz konusu. Salon gelirlerinde ciddi azalma, dijital platformların pazar payının daha da büyümesi, stüdyo iflasları, VOD, DVD veya Blu-Ray versiyonlarının daha erken satışa sunulması konuşulan seçenekler arasında.
HASILATLARDA BÜYÜK DÜŞÜŞ
Pandemik salgının damga vurduğu 2020, film endüstrisinde ağır kan kaybına neden oldu. 2021 için umutlanmadan önce ise geride bıraktığımız sezonun ciddi tablosunu değerlendirmek lazım. Yaşanan en önemli kayıp hiç şüphesiz sinema salonlarından elde edilen hasılatta görülen muazzam düşüş oldu. Öyle ki ABD’de 2020’nin tüm hasılatı bir önceki yılın birincisi Avengers Endgame’den daha az.
Birçok izleyicinin artık filmleri evinde izlemeyi tercih ettiği düşünüldüğünde hasılat düşüşünde toparlanma için 2021’e bel bağlamak da pek mümkün görünmüyor, en azından ABD ve Kanada pazarı için durum böyle. Öte yandan Çin başta olmak üzere diğer ülkeler yeni bir gelir havuzu haline gelebilir.
DİJİTAL PLATFORMLARIN YÜKSELİŞİ
Netflix büyük yükselişini yaşadığında ve onu diğerleri takip ettiğinde bu yeni izleme alışkanlığı sinema sanatı açısından soru işaretleri doğursa da kimse yedinci sanatın geleceği hakkında şüpheye düşmemişti. Yine filmler salonlarda gösterilecek yine insanlar sinemaya gidecekti. Ne var ki koronavirüs tüm öngörüleri geçersiz kıldı.
Salgın dijital platformlara müthiş bir ivme kazandırdı. Artık yüksek bütçeli yapımlar da ilk gösterimlerini dijitalde yapabiliyor. Bu gelişme herhangi bir filmin VOD, DVD veya Blu-Ray versiyonlarının satışa çıkma zamanına dair yerleşik alışkanlıkların da değişebileceği anlamına geliyor. Bu sürenin standardının yaklaşık 30 güne düşmesi beklentiler arasında.
ŞİRKET İFLASLARI
1924’ten beri faaliyet gösteren MGM’in iflas etmesi 2020’nin önemli olaylarından biriydi. Pandeminin etkisinin devam edeceği düşünüldüğünde başka şirketlerin de iflas bayrağını çekmesi hiç de sürpriz olmaz. Bu da pazardaki aktörlerin daha da azalması ve sektörün sadece büyüklerin söz sahibi olabileceği bir yapıya bürünmesi anlamına geliyor. Üç beş büyük stüdyonun hegemonyası altına girecek bir sektörde oyuncuların ve sinema emekçilerinin durumunun ne olacağı da ayrı problem olarak öne çıkıyor.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder