Uluslararası Af Örgütü, Türk Hükumeti’nin insan hakları tutumunun ‘pervasız hale geldiğini’ belirtti. Avrupa Konseyi’ne “Siyasi zulme karşı kararlılık sergileyin, ihlal prosedürünü başlatın” çağrısı yaptı.
BOLD – Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Avrupa Bölgesel Direktörü Nils Muiznieks, Türkiye’deki hak ihlallerinin son bulması için Avrupa hükümetlerine çarpıcı çağrılarda bulunduğu bir yazı kaleme aldı.
Muiznieks, söz konusu yazısında “Türkiye’nin insan haklarını hiçe sayan tutumu son zamanlarda daha da pervasız hale geldi” ifadelerini kullandı. Türk Hükümeti’nin insan hakları ihlallerine son vermesini sağlamak için Avrupa ülkelerinin kararlılık sergilemesi gerektiğine işaret etti.
Turkey – Europe can no longer pretend that Turkey is cooperating in good faith on human rights. Time to ratchet up the pressure. My oped in the EU Observer.
Time for dither and delay with Ankara’s rights record is over https://t.co/d598dKsKNv— NilsMuiz (@MuizNils) March 10, 2021
“SİYASİ ZULÜM ARTIYOR”
‘Siyasi zulüm artıyor’ vurgusunda bulunan Nils Muiznieks, suçsuz gazetecileri, insan hakları savunucularını, protestocu öğrencileri, sosyal medya aktivistlerini cezaevinde tutan siyasi iktidarın aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) haksız yere cezaevinde tutulan kişilerin serbest bırakılması yönündeki kararlarını da görmezden geldiğine dikkat çekti.
Muiznieks’in, “Türkiye’nin insan haklarına saygı göstermesi için baskı oluşturun” başlığıyla yayımlanan yazısında, Avrupa hükümetlerinin Avrupa Konseyi üyesi Türkiye’ye baskıları yoğunlaştırarak, yükümlülüklerine uymasını talep etmesi gerektiğini belirtti.
“RAKİPLERİNİ YOK ETMEYE NİYETLİ”
Türkiye’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı, bağlayıcı olduğuna vurgu yaptığı AİHM kararlarına rağmen serbest bırakmayı reddettiğini hatırlatan Muiznieks, yazısında, “AİHM, nadiren atıfta bulunulan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) Madde 18’in ihlal edildiğini tespit ettiği kararlarında Kavala ve Demirtaş’ın tutukluluk hallerinin art niyet taşıdığına ve bu niyetin onları susturmak ve çoğulculuğu bastırmak olduğuna hükmetti. Kısacası, Mahkeme, bu davaların siyasi zulüm davaları olduğuna karar verdi” ifadelerine yer verdi.
Uluslararası Af Örgütü yetkilisi, “Seçim döneminin yaklaştığı ve iktidardaki AK Parti’nin rakiplerini yok etmeye niyetli olduğunun anlaşıldığı bir dönemde, Türkiye yetkilileri Demirtaş’ı serbest bırakmaktan kaçınmak için mümkün olan her şeyi yapmaya istekli görünüyor.” tespitini yaptı.
“İHLAL PROSEDÜRÜ BAŞLATIN”
2012-2018 yılları arasında Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri olarak görev yapan Muiznieks, Türk yetkililerinin hiçbir diyaloğun bu kişilerin serbest bırakılmasını sağlamayacağını gösterdiğini savunarak, artık somut adımlar atılması zamanının geldiğini dile getirdi.
Muiznieks ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen Türkiye için ‘ihlal prosedürünün’ başlatılması gerektiğini savundu.
Nils Muiznieks, diğer yandan Avrupa Konseyi’nin siyasi başkanı olan genel sekreterin, Türkiye’nin neden AİHM kararlarını uygulamadığı ile ilgili özel bir soruşturma başlatabileceğini ve yine mali önlemlerin de Türk Hükümeti’ne yönelik baskılarda etkili bir araç olabileceğini kaydetti.
‘SUÇ ORTAĞI’ UYARISI
Avrupa Konseyi ile iş birliği faaliyetleri kapsamında en yüksek miktarda fon alan ülkelerden biri olan Türkiye’nin her yıl bu fondan milyonlarca euro tutarında yararlandığını hatırlatan Nils Muiznieks, “Üye devletler, mali katkılarının onları bütün bir insan hakları sistemini zayıflatan ve siyasi zulüm uygulayan bir hükümetin desteklenmesinde suç ortağı haline getirmediğinden emin olmakla yükümlüdür” uyarısında bulundu.
ERDOĞAN’IN İNSAN HAKLARI EYLEM PLANINA ELEŞTİRİ
Kaleme aldığı yazıda Avrupa hükümetlerinin, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Mart’ta açıkladığı, insan hakları eylem planındaki ‘alımlı ifadelere aldanmaması’ gerektiğini ifade eden Muiznieks, “Adalet sistemindeki derin aşınma ancak kökten bir reformla tersine çevrilebilir” ifadelerini kullandı.
medyaboldAlman bakandan Türkiye’ye ifade özgürlüğü ve demokrasi çağrısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder