HDP, Türkiye’deki hukuksuzlukları protesto etmek için sokağa çıkma kararı aldı. “Herkes İçin Adalet” kampanyasının detaylarını HDP Sözcüsü Ebru Günay paylaştı. “Bu zorba iktidara isyan ediyoruz” dedi.
BOLD – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyen Sözcü Ebru Günay, “Herkes İçin Adalet” kampanyasının detaylarını açıkladı. Türkiye’nin bir cendere altında olduğunu belirten Günay, toplumun tüm kesimlerine seslendi. Mezopotamya Ajansının haberine göre Günay, AKP-MHP bloğunun kurduğu düzeni ortadan kaldırmak istediklerini belirtti. İktidarın, yaşamın her alanında yarattığı derin adaletsizliği teşhir ederek yeni yaşamı hep birlikte inşa etmek için “Herkes İçin Adalet” sloganıyla bir kampanya başlattıklarını vurgulayan Günay, şu ifadeleri kullandı:
- Adaletsizlik cenderesinde kıvranan Türkiye halklarının, ekmek kadar su kadar temel bir ihtiyacı var: O da Adalet’tir. Saray ve Saray çevresine kümelenmiş iktidar elitleri dışında Türkiye’de tüm toplumsal kesimler adalet arıyor. AKP ve MHP’ye oy veren seçmenler dahil ülkedeki herkes adaletin kalmadığına inanıyor.
- Sadece sarayın etrafından kümelenenler kendileri için adaletin sağlandığına inanıyorlar. Yani aslında onlar bile kendileri dışında kimseye adaletin uygulanmadığını biliyor.
- İktidara biat etmeyenlerin terörist olarak damgalandığı bir ülkede yaşıyoruz. Düşünün ki bu iktidara göre bütün muhalifler ya terörist ya da ülkeye düşman.
- Bu düşman hukukun en fazla yansıdığı yer cezaevleridir. Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit bugün bütün cezaevlerine sirayet etmiş durumdadır. Bugün cezaevlerinde çıplak aramadan, keyfi disiplin cezalarına, infaz yakmalardan, çift kelepçe uygulamalarına, sağlık hizmetinden faydalandırılmaya kadar sayamadığımız birçok hak ihlali yaşanıyor.
- Adaletsizlik her alana sirayet etmiş durumda. Bu ülkede, herkes her an gözaltına alınabilir, tutuklanabilir. Yolda yürürken bir mikrofona konuşan ve kendisini ifade eden yurttaş ertesi gün tutuklanabilir.
- İktidarı eleştiren bir siyasetçi iddianame bile olmadan aylarca tutuklu kalabilir.
- WhatsApp grubu kuran bir üniversite öğrencisi aynı gün mahkemeye çıkarılıp tutuklanabilir.
- Bir gecede bir memur KHK ile işsiz kalabilir.
- Savaş tamtamları çalan biri üniversiteye rektör atanabilir.
- Seçimlerde kazandığınız belediyeye kayyum atanabilir.
- Şiddete maruz kalan bir kadın, başvuracağı bir mekanizma bulunmadığı için katledilebilir.
- Katledilen bir kadın mahkemelerde kabahatli bulanabilir.
- EBA’ya ulaşabilmek için çatıya çıkmak zorunda kalan bir çocuk her an düşüp, ölebilir.
- Hatta bir bebek anne karnında iken geleceğin suçlusu olarak tutuklanabilir.
- Hatta yanlış ekonomi politikaları yüzünden pahalanan soğan terörist olabilir, biber ve domates pahalı olduğu için suçlanabilir.
- Biz tam da bu noktada artık yeter diyoruz, ‘Edî Bese’ diyoruz. Ve her yerde ‘Herkes İçin Adalet’ sloganını haykırıyoruz.
- Bir gecede Boğaziçi’ne kayyum rektör atadınız, sonuçlarını gördünüz. 6 günlük Yargıtay üyesini Anayasa Mahkemesine üye yaptınız. Ilısu Barajıyla Hasankeyf’i, Yeşil Yol Projesiyle Karadeniz’i, Kanal İstanbul Projesiyle İstanbul’u, uyduruk ÇED raporları üzerinden talan ettiniz.
- Emekçilerin işsizlik fonunu kendi yandaşlarına peşkeş çeken yasalar çıkardınız.
- Tahliye olması gereken tutsakların eline bir tebliğ sıkıştırarak infazlarının yakıldığına dair yeni yasalar çıkardınız.
- Eş başkanlık ve eşit temsiliyet uygulamasını yasalara dayandırarak, suç olarak gösterdiniz.
- Biz sizin zorba iktidarınızın çıkardığı yasal zorbalıkları değil, gerçek olan adaleti sağlamak için mücadele ediyoruz.
- Yasal kılıflara uydurulmuş hukuksuzluğu reddediyoruz.
- Mızrak artık çuvala sığmıyor artık. İsyan ediyoruz.
- Adalet yoksa demokrasi yoktur. Adalet yoksa demokratik bir uzlaşı ve özgür bir siyaset de yoktur. Adalet yoksa hukuk yoktur. Bu üç temel dinamik olmadan yaşama bir anlama katamayız.
- Adalete yer açmalıyız. Adalete yer açma çabamız ve derdimiz var. Tüm meselemiz budur.
HERKES İÇİN ADALET EYLEMLERİ NELER?
Ebru Günay, kampanyanın detaylarına ilişkinde şu bilgileri paylaştı:
- Bir süredir başlayan İş ve Aş Buluşmalarını ileri taşıyarak yoksulluk ve işsizlik temalı kitlesel bölge yürüyüşleri yapacağız.
- Cinsiyetçi, militarist, kadın düşmanı politikalara karşı kadınlarla buluşmalar gerçekleştirerek, eylem ve etkinlikler düzenleyeceğiz.
- Kürtçeye yoğun saldırıların ve asimilasyon politikalarının olduğu bir dönemde ‘Anadil Adaleti’ni arayacağımız eylem ve etkinlikler düzenleyeceğiz.
- Cezaevlerinde süreleri dolmalarına rağmen bırakılmayan, denetimli serbestlik hakları kullandırılmayan, infazları yakılan tutsakların, açlık grevine girenlerin adalet taleplerini dillendirmek için farklı şehirlerde ve Meclis’te ‘adalet’ diye haykırmaya devam edeceğiz.
- Siyasette sıkışan ve kutuplaştırılan atmosferi aşmak ve nefes aldırmak için kendimiz dışındaki partilerle, inanç kurumları ile bir araya geleceğiz.
- Sol, sosyalist ve devrimci güçlerle, değişik inançlardan çevreler ve gruplarla baskılara karşı direnişi büyütmek için programlar düzenleyeceğiz.
- Şırnak’ta kömür madenlerinin kirlettiği Nergüş deresinin, Dersim’de maden aramaları ile doğa yıkımı gerçekleştirilen Çemişgezek’in, Aydın ve Muğla’da incir ağaçlarının, Mersin’de ve Antalya’da portakal ağaçlarının, Karadeniz’de ormanların, fındık ağaçlarının ve çay tarlalarının hakkını korumak için ekoloji buluşmaları düzenleyeceğiz.
- Aylardır kepenk kapattığı için iflas ettirilen restoran, lokanta ve kafe işletmeleri ve emekçilerinin hakkını aramak için buluşmalar yapacağız.
- Tekçiliğin yansıması olan mezhebe dayalı inanç anlayışını yıkmak için tüm inançlarla zenginliğimizi göstereceğiz.
- AİHM iddianamesi ile ülkenin yargı sisteminin nasıl mahkûm edildiğini, Kobanê iddianamesi ile bizleri yargılamak isteyenleri yargılayacağımızı göstereceğiz.
- Derinleşen tecrit sistemin ülkeye yaygınlaştırılmaya çalışıldığını ve sonuçlarını anlatacağız.
- Kürtlere karşı savaş politikalarının sadece Kürtlere değil tüm ülkeye verdiği zararı göstermek için alanlarda olacağız.
TOPLUMUN HER KESİMİNE ÇAĞRI
Günay, HDP olarak ‘Herkes İçin Adalet’ dediklerini ve adalet, demokrasi ve eşitlik için kadınlar ve gençler başta olmak üzere emeği sömürülen işçileri, kimliği yok sayılan Kürtleri, Çerkezleri, Lazları, Romanları, inancı yok sayılan Alevileri, geleceği elinden alınan öğrencileri birlikte omuz omuza mücadele etmeye çağırdı. Bu kapsamda ilk olarak kampanyanın kadın programının Kadın Meclisi tarafından Ankara’da açıklanacağını duyurdu. Günay, Ankara ve İstanbul Adliyelerinin önünde çıplak arama, uygulanmayan AİHM kararı ve Kobani iddianamesinin işleneceği açıklamalar ve oturma eylemleri yapaklarını kaydetti. Cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çekmek için cezaevleri önünde protestolar düzenleyeceklerinin altını çizdi.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder