11 Şubat 2021 Perşembe

Enes Kanter tek siz hepiniz!

Dünyaca ünlü NBA yıldızı Enes Kanter, Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukları her fırsatta ABD gündemine getiriyor. Amerikan Kongresi’nde ağırlanan Kanter, senatörlere de Erdoğan’ın hukuk dışı uygulamalarını tek tek anlatıyor. Türk Dışişleri ve AKP iktidarı ise tezlerini anlatmada Kanter karşısında yetersiz kalıyor.

BOLD – ABD Senatosu’ndan 54 üyenin, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a insan hakları konusunda baskı yapılması talebiyle kaleme aldığı mektupta Enes Kanter örneğinin verilmesi dikkat çekti. Türkiye’de Erdoğan yönetiminin hukuksuzlukları anlatılırken NBA yıldızı Kanter’in de mağdurlardan biri olduğu vurgulandı. Kanter’in Erdoğan’a karşı verdiği mücadele Türkiye’de de gündem oldu.

Gazeteci Ruşen Çakır, “Bir yanda Enes Kanter, bir yanda koca Türkiye Cumhuriyeti Devleti” diyerek ABD’li senatörlerin mektubunun önemine dikkat çekti. Türkiye’nin 15 Temmuz’la ilgili tezlerinde kimseyi ikna edemediğini vurguladı.

Aslında AKP ve Erdoğan yönetimi, 15 Temmuz’un hemen ardından harekete geçti. Ancak AKP’nin Hizmet Hareketi aleyhine kullandığı delil niteliği taşımayan, dedikodu niteliğindeki bilgi ve belgeler ne ABD yönetimi ne de başka bir ülke tarafından gerçekçi bulunmadı.

Mevlüt Çavuşoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan

AKP 15 TEMMUZ’DAN SONRA SEFERBER OLDU

Anadolu Ajansı ise 15 Temmuz’un 4’üncü yıl dönümünde Türkiye’nin resmi girişimlerini tek tek şöyle aktardı:

  • Türkiye Fethullah Gülen’in iadesi için ilk adımı 15 Temmuz’dan sadece 4 gün sonra attı. 19 Temmuz 2016’da ABD’ye 4 ayrı iade dosyası gönderildi. 22-23 Ağustos 2016 tarihinde 4 kişilik ABD heyeti Türkiye’de iktidar ile ilk görüşmelerini yaptı. AKP iddialarını anlattı.
  • Adalet Bakanlığı, Eylül 2016’da Fethullah Gülen hakkında  15 Temmuz gerekçesiyle ilk geçici tutuklanma talebini, ABD Adalet Bakanlığına iletti. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ilk kez 27 Ekim 2016’da beraberindeki heyetle Washington’a giderek, o dönemki mevkidaşı Loretta Lynch ile görüştü.
  • Bozdağ, ABD Başkanlığına Donald Trump’ın seçilmesinin ardından Adalet Bakanı olarak göreve başlayan Jeff Sessions’a Şubat 2017’de gönderdiği mektupta ve 22 Mart 2017’de yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye’nin iade talebini iletti. Bozdağ 8 Mayıs’ta bizzat Washington’a giderek Sessions ile görüşüp bilgi ve belge paylaştı.
  • AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15-17 Mayıs 2017’deki Washington ziyaretinde, ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşmede de iadeyi gündeme getirdi.
  • 3 Kasım 2017’de iade talebiyle ABD’ye gönderilen dosya sayısı 7’ye çıktı. Dosyalar arasında Erdoğan’a 15 Temmuz’daki suikast girişimi iddiası da yer aldı.
  • Bozdağ’dan sonra Adalet Bakanı olan Abdulhamit Gül, 7 Kasım 2017’de de dönemin ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions ile iade konusunu telefonda görüştü.
  • Aralarında FBI yetkililerinin de bulunduğu ABD heyetinin 3-4 Ocak 2019’da Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmelerle, iki ülke arasındaki heyetler arası görüşme sayısı 6’ya çıktı.
  • Adalet Bakanı Gül, ABD Adalet Bakanlığı görevine getirilen William Barr’a 1 Mart 2019’da gönderdiği tebrik mektubunda, bir kez daha Türkiye’nin iade konusundaki beklentilerini aktardı. Gül, son olarak 11 Haziran 2019’da Washington’a giderek, iade konusunun başta olduğu bir dizi temaslarda bulundu.
İADE TALEBİ LİSTESİ UZUN

ABD’den iadesi istenen isimler arasında Fetullah Gülen’in en yakınındaki isimlerden Cevdet Türkyolu, özel doktoru Kudret Ünal, gazeteci Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Hakan Şükür ve iş adamı İhsan Kalkavan gibi isimler de vardı.

OBAMA VE TRUMP GÖRÜŞMELERİ DE BAŞARISIZ OLDU

Dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, 15 Temmuz’dan 1.5 ay sonra Türkiye’yi ziyaret etti. Dönemin ABD Başkanı Obama ve Erdoğan ise Eylül 2016’da G-20 Zirvesi için gittikleri Çin’de bir araya geldi. Görüşmelerde Erdoğan, tezlerini dile getirip iade konusunda ısrar etti. Erdoğan, Donald Trump yönetiminden de aynı taleplerde bulundu. Erdoğan’ın bu resmi girişimleri hem Obama hem de 2017’nin başında göreve başlayan Donald Trump yönetiminde karşılık bulmadı.

AKP VE ERDOĞAN’IN TALEPLERİ MASADA KALDI

Erdoğan yönetiminin Hizmet Hareketi aleyhine gösterdiği çabalar bunlarla sınırlı değildi:

  • 20 Temmuz 2016’da ABD Başkanı Obama ile telefonda görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fethullah Gülen için resmi iade talebinde bulunduğu belirtildi. Görüşmede Obama, soruşturmalarda demokratik değerlere uyulması talebinde bulundu.
  • 25 Temmuz 2016’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’ye yapacağı ziyaret öncesinde konuştu. Fethullah Gülen için yaptıkları geçici tutuklama talebine cevap alamadıklarını belirten Çavuşoğlu, iade olmaması halinde ilişkilerin etkileneceğini söyledi.
  • Erdoğan, Eylül 2016’da 71’inci BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Hizmet Hareketi’nin 170 ülke için güvenlik tehdidi olduğunu ileri sürerek “Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için ülkelerinin geleceği için FETÖ’ye karşı gerekli önlemleri almaları çağrısında bulunuyorum” cümleleri ile liderlere çağrıda bulundu.
  • Benzer bir konuşmayı Eylül 2018’deki BM Genel Kurulu’nda da yaptı. 15 Temmuz’la ilgili AKP’nin tezlerini anlatıp “Buradan tüm dünya ülkelerini, canım yandığı için açık söylüyorum. Dikkatli olmaya ve harekete geçmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı. Ancak özellikle gelişmiş ve demokratik ülkelerin hiç birinde Erdoğan’ın bu çağrıları destek bulmadı.
BÜYÜKELÇİLİKLER DEVREYE SOKULDU

İktidarın talimatı ile Dışişleri Bakanlığı da harekete geçti. Başta Washington büyükelçiliği olmak üzere dünyadaki bütün temsilcilikler Hizmet Hareketi aleyhinde propaganda faaliyetlerine başladı. Erdoğan yönetimi ayrıca, astronomik rakamlarla lobi şirketlerini de zengin etti.

TEK KİŞİLİK DİPLOMASİ

Erdoğan cephesinde bunlar yaşanırken ABD basketbol ligi NBA’de tarih yazan Enes Kanter, tek başına Türkiye Hariciyesi’ni gölgede bıraktı.

Yıldız oyuncu Enes Kanter ile AKP ve Erdoğan arasındaki gerilim aslında 15 Temmuz’un öncesinde gün yüzüne çıkmıştı. NBA’deki başarılı performansına rağmen Basketbol Milli Takımına çağrılmayan Kanter, 23 Haziran 2015’te yaptığı açıklamada “Siyasi görüşüm nedeniyle milli takıma çağrılmadım. Vatanım adına da, demokratik değerler adına da endişe verici” ifadelerini kullandı.

Kanter, Mart 2016’da ise ABD’de Zarrab ve Halkbank soruşturmalarını yürüten Savcı Brett Bharara forması giydi. Sosyal medyada “Adamın dibi, hammaddesi” diyerek paylaşımda bulundu.

SAHA DIŞINDA DA KENDİNİ GÖSTERDİ

Kanter 15 Temmuz’un ardından hem sahada hem de saha dışında net bir şekilde tavrını ortaya koydu ve Türkiye’de yaşanan insan hakkı ihlallerini anlattı. 13 Kasım 2019’da Erdoğan’ın ziyaretinden önce ABD Kongresi Enes Kanter’i ağırladı. Çoğunluğunu Amerikan Kongre Üyesi Milletvekillerinin ve siyasi danışmanların oluşturduğu yaklaşık 100 kişilik gruba Kongre binasında bir konuşma yapan Kanter insan hakları ihlallerini ve Gülen Hareketi mensuplarına yapılanları detaylı bir şekilde anlattı. “Onların seslerini duyurma şansı yok” diye konuştu.

“YÜZYILIN HİTLER’İ” BENZETMESİ

Konuşmasında Erdoğan’ı bu yüzyılın Hitler’i olarak niteleyen Enes Kanter, maruz kaldığı tehditlerin, kendisini motive ettiğini ve asla susmayacağını söyledi. Enes Kanter toplantı sonrasında Twitter hesabından, Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için başlatmış olduğu ve “You Are My Hope” (Benim Ümidimsin!) sloganını kullandığı imza kampanyasına destek çağrısında bulundu.

SENATÖRDEN TRUMP’A ‘İPTAL ET’ ÇAĞRISI

Toplantıyı organize eden Senatörlerden Ed Markey, Trump’a Erdoğan için yaptığı Beyaz Saray davetini iptal etme çağrısı yaptı. Senatör toplantının bitiminde sosyal medya hesabından Kanter’in konuşmanın bir bölümünü yayınlayarak “Erdoğan’ın otoriterizmini kınayan bir yasa tasarısı hazırlıyorum. Konuşma özgürlüğünüzü her zaman savunacağız” yorumunu paylaştı.

MEDYADA DA BOY GÖSTERDİ

Kanter, Mayıs 2020’de ise Amerika’nın önemli yayın kuruluşlarından MSNBC’de Türkiye’deki ailesinin yaşadığı mağduriyeti ve yaşanan hukuksuzluklardan bahsetti.  Türkiye’de çok sayıda gazeteci, öğretmen, ev hanımı gibi pek çok kesimden insanın siyasi sebeplerle suçsuz yere cezaevinde olduğunu söyledi. Kanter, konuşmasının devamında binlerce suçsuz insanın cezaevlerinde koronavirüsü tehlikesi altında olduğunu belirtti.

CNN’e konuk olan Kanter, “Türkiye’de Erdoğan’ı eleştirirsen Teröristsin” ifadelerini kullandı. Erdoğan hükumetinin 5 yıldır Gülen’in iadesini istediğini ama bir tane bile olsa delil gösteremediğini ifade etti. Kanter BBC’ye verdiği söyleşide de ‘Tüm dünyanın Türkiye’de neler olup bittiğini bilmesini istiyorum. Hakikatleri açıktan söylemeyi bırakmayacağım” sözlerini kullandı.

KIRMIZI BÜLTEN GERİLİMİ

Kanter ve Türkiye arasındaki bir başka gerilim ise kırmızı bülten tartışması oldu. Türkiye’nin hakkında yakalama talebiyle kırmızı bülten çıkardığı Kanter, ABD dışındaki ülkelerdeki maçlara yaklaşık 2 yıl gidemedi. Can güvenliği ve kırmızı bülten sebebiyle İngiltere’deki maçına gidemeyeceğini açıklayan Kanter’e Florida Senatörü Morco Rubio’dan destek geldi. Enes Kanter’in pasaportunun Türkiye tarafından iptal edildiğini belirten Senatör Rubio, Türkiye’de hükumeti eleştirmenin terörizm gibi gösterildiğini ve Enes Kanter hakkında da aynı şekilde terörizm davası açıldığını ifade etti.

‘HERKES İÇİN ÖZGÜRLÜK’ MESAJI

Kırmızı Bülten nedeniyle ABD dışına çıkamayan Enes Kanter, Başbakan Justin Tredau hükümetinin verdiği özel güvenceyle Kanada’ya gitti. Boston Celtics’in Toronto’yu 118-102 yendiği karşılaşmada sahaya “Freedom for All” (Herkes için Özgürlük) yazılı tişörtü ile gelen Enes Kanter, parkeye de ‘Freedom’ (Özgürlük) yazdığı ayakkabılarıyla çıktı. Kanter, Tredau ile özel bir görüşme de yaptı.

SOSYAL MEDYADAN SESİNİ DUYURDU

Kanter, maçlarla ilgili sosyal medya paylaşımları ile de AKP’nin tepkisini üzerine çekti. Kanter 5 Şubat 2021’de takımının Philadelphia’yı yendiği maçı Boğaziçili öğrencilere hediye etti. 31 Ocak 2021’deki Portland-Chicago Bulls maçının galibiyetini ise cezaevindeki babalara hediye ederek sosyal medya hesabından “Bugün babamın doğum günü, o şimdi özgür ama 2016 yılından beri Türkiye’de 96 bin 585 masum tutuklu var. Birçoğu işkence görüyor, hapishanelerde ölüyor, aileler acı çekiyor. Bugün elde ettiğimiz bu zaferi o masum babalara adıyorum” ifadelerini kullandı.

“DİKTATÖR ERDOĞAN” PAYLAŞIMINA TARAFTARDAN DESTEK

20 Ağustos 2020’de ise Kanter’in takımı Bostan Celtics, NBA’de Play-off’un ilk turunda Philadelphia ile karşılaştı. Maç sonrasında galibiyet sevincini Twitter’dan paylaşan Enes Kanter, mesajının devamında “Diktatör Erdoğan bu gece uyuyamayacak” cümlesiyle saraya gönderme yaptı. Kısa bir süre sonra @celtics resmi Twitter hesabının, Enes Kanter’i RT etmesiyle, Yıldız Oyuncuya Boston Celtics taraftarlarından büyük destek geldi.

AKP’nin Enes Kanter’e karşı attığı birçok adım ise karşılıksız kaldı. Onlardan biri de Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin (TASC) Kanter’e yönelik başlattığı kampanyaydı. AKP hükumetinin büyük finansman desteği sağladığı ve kendisine yakın kişileri yönetici yaptığı TASC’ın organize ettiği kampanyada Kanter’e ‘terörist’ iftirası atıldı. Twitter ise kuruluşun hesabını askıya aldı.

İktidar ve Kanter arasındaki gerginlik ilginç bir noktaya taşındı. Öyle ki, Enes Kanter’in sosyal medya hesabını takip etmek, Cemaat soruşturmaları kapsamında kimi dosyalara suç delili olarak konuldu. Kanter’in oynadığı birçok NBA maçı, Türkiye’deki spor kanallarında verilmedi. Yayınlanan maçlarda ise spikerler Kanter’in ismini söylemeden maçı anlatmaya çalıştı.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder