Erdoğan ve ailesine zenginlik, lüks, şatafat ve mutlak gücün yollarını açan 15 Temmuz, halka fakirlikten başka bir şey vermedi. 5 yıllık süreçte Erdoğanlar 3. Saraylarına kavuşurken Türk halkı her gün yeni zamların yanında işsizlik, yüksek enflasyon ve faizle boğuştu.
BOLD – 15 Temmuz 2016 gecesi İstanbul ve Ankara başta olmak üzere şehir merkezlerinde kimsenin anlam veremediği bir askeri hareketlilik başladı. Çok geçmeden televizyonlara bağlanan Erdoğan olayın bir darbe girişimi olduğunu açıkladı. Yaşanan çatışmalarda 251 kişi hayatını kaybetti.
Kanlı gecenin hemen ardından ilan edilen OHAL ise gelecek kötü günlerin habercisi oldu. OHAL döneminde yapılan referandum ile Erdoğan Başkanlık Sistemi adı altında yönetimi büyük oranda tek elde toplamayı başardı. Beştepe’nin ardından Bitlis Ahlat ve Marmaris’te de saraylar yaptıran Erdoğan ve ailesi için 15 Temmuz ‘Allah lütfu’ oldu.
YENİ EKONOMİK DÜZEN
Pasifize edilen TBMM’nin yetkileri Saray’a yani Erdoğan’ devredildi. Darbecilerle mücadele adı altında yüzbinlerde insan mağdur edildi. Türkiye’de yeni bir ekonomi düzeni kuruldu. Erdoğan Hükumeti binin üzerinde şirkete el koydu. 30 milyar dolarlık sermayesi bulunan Türkiye Varlık Fonu, Cumhurbaşkanlığına bağlandı. İktidar eliyle firmalara çökme-el koyma işlemleri, Yalıkavak Marina, Paramount Otel gibi yerlerde eski siyasetçi ve yandaş iş adamları eliyle yapıldı
MİLYONLAR SOSYAL YARDIMLA GEÇİNİYOR
15 Temmuz’un şüphesiz en olumsuz etkilerinden biri ekonomiye oldu. Kurulan AKP rejimi sebebiyle vatandaş fakirleşti. Kişi başı milli gelir 2016 yılında 9 bin 56 dolar iken 8 bin dolara indi. Dünya Bankası’na göre Türkiye’deki yoksul sayısı 11 milyon kişiyi aştı. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ise 17 milyon vatandaş sosyal yardıma muhtaç yaşıyor.
Hükümet darbenin ardından yabancı yatırımcı güvenini tesis etmek için çalışmalara başladı. Dolar kuru alıp başını giderken ekonomi yönetimi bankalar aracılığıyla ekonomiyi canlandırmak için girişimlerde bulundu.Fakat işe yaramadı. Damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı 12 Eylül 2018 tarihinde Türkiye Varlık Fonunun Başkan Vekili yapan Erdoğan’ın hamleleri yabancı yatırımcıyı korkuttu. Parasına el koyulmasından korkan yabancı sermaye girişi yavaşladı. 2016’da 12.2 milyar dolar olan doğrudan yabancı sermaye girişi 2019’da 5,6 milyar dolara kadar geriledi.
DOLAR REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRDI
15 Temmuz 2016 gecesi uluslararası piyasalarda dolar/TL 3.00’ı aştı. Kurun artışı çok uzun süre devam etti. Darbe girişiminin gerçekleştiği yılı dolar/TL 3,50 civarında tamamlasa da Merkez Bankası’nın 128 milyar doları harcanmasına rağmen Temmuz 2021 itibariyle dolar 8,70 TL, Euro ise 10,30 TL oldu.
NOTLAR DÜŞÜRÜLDÜ
Darbe girişiminin ardından S&P, Moody’s ve Fitch Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Türkiye’nin kredi notu üç ülkede de ‘yatırım yapılamaz ülke’ konumuna geldi. Fitch, S&P ve Moody’s’in Türkiye’ye verdiği ilk notlar yatırım yapılabilir seviyedeydi.
İŞSİZLİK REKOR KIRDI
Darbe girişimini ardından İşsizlikte son 6 yılın rekorları kırılmaya başlandı. Pek çok vatandaş yeni iş bulmakta zorlandı. Genç işsizliği tehlikeli boyutlara geldi. Erdoğan bütün patronları istihdam seferberliğine katılmaya çağırdı. Seferberlikte 2 milyon yeni istihdam yaratılması bekleniyordu. Beklenen olmadı. Pandemiyle birleşen kötü ekonomi yönetimi yüzbinlerce kişiyi daha işsiz bıraktı.
ENFLASYON DURDURULAMIYOR
Enflasyon 2017’de yüzde 11.72 ile son 5 yılın rekorunu kırmıştı. Aradan geçen dönemde yapılan yurt çapındaki indirim kampanyalarına rağmen enflasyonda düşüş frenlenemedi. Enflasyon geçici bir süre tek haneye inerken aradan geçen sürede tekrar çift haneye çıktı. 2020 Haziran ayında enflasyon geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,62 arttı. Enflasyon Türkiye ekonomisinin kronik bir sorunu olarak durmaya devam ediyor. Temmuz itibariyle yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 17,53, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 42,89 oldu.
15 Temmuz’un cefası halka sefası Erdoğanlara nasip oldu yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder