23 Ağustos 2019 Cuma

Türk yargısının fotoğrafını çeken rapor: Yargı bağımsızlığının yok edilişi

İnsan hakları örgütü Human Rights Defenders, somut olaylar üzerinden son yıllarda yargı bağımsızlığı ve yok edilişi üzerine kapsamlı bir rapor yayınladı.

BOLD – Human Rights Defenders (HRD), Türkiye’de hakim olan Erdoğan Rejiminde ceza yargılamalarında görev yapan birinci, ikinci ve üçüncü derece mahkemelerin ‘kanunla önceden kurulmuş, bağımsız ve tarafsız olma’ niteliklerinden yoksun oluşuna dair, somut olay ve olgulara dayalı rapor hazırladı.

Raporda ilk derece mahkemeleri olan asliye ve ağır ceza mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri ceza daireleri ve Yargıtayın, tek bir merkezden kontrol edildiği, somut olay ve olgulara dayalı olarak detaylı şekilde anlatıyor.

Raporda, Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarının dışında kararlar verdikleri için görev yeri değiştirilen, görev süreleri dolmadan yerleri değiştirilen hakimlere detaylı şekilde yer veriliyor.

Ayrıca, ‘Yargının Yürütmeden Bağımsız Olmadığına İlişkin olaylar ve olgular’ tek tek sıralanıyor.

TEK TEK OLAYLAR

Yargı bağımsızlığının yok edilişinin kronolojik olarak ve adım adım nasıl yok edildiği yasal düzenlemeler ve fiili uygulamalar üzerinden raporda anlatılırken, çok sayıda somut örneğe yer veriliyor.

Aldıkları kararlar nedeniyle, görev yeri değiştirilenler, baktıkları davalar elinden alınan hakim ve savcılar olay ve dava ve açık isimlerle tek tek sıralanıyor.

YARGI SKANDALLARI

Raporun önemli başlıklarından biri de ‘15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Girişimi Sonrası Yaşanan Yargı Skandallarına dair Somut Olaylar’

Son bölümde ise ‘Yargının Bağımsızlık Ve Tarafsızlığını Kaybettiğini Gösteren Diğer Somut Bulgular’ sıralanıyor.

Raporun sonuç paragrafında da şu görüş dile getiriliyor:

“Sıralanan tüm olaylar ve olgulardan anlaşılacağı üzere, ceza davalarında HSYK/HSK otoritesi altında işlev yapan ilk ve ikinci derece yargı organları ile Yargıtay, AİHS’nin 6. maddesinin gerektirdiği asgari ‘kanunla önceden kurulmuş, bağımsız ve tarafsızlık’ güvencelerinden yoksundur. Bu durum, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, Venedik Komisyonu ve AB Komisyonu gibi kuruluşlar dahil, 2014 yılı başından bu yana yayınlanmış onlarca uluslararası kuruluş raporuna da yansımıştır. 20 Haziran 2015 tarihli Venedik Komisyonu Bildirgesi’nde -Türkiye’de yargının bağımsızlığı açısından artık yeterli güvencelerin bulunmadığı- şeklinde başlayan açıklamalar daha sonraki raporlarda -yargının bağımsız olmadığı- şekline dönüşmüştür.”

Raporu indirmek için linki tıklayabilirsiniz.

1990’dan bugüne Kürt siyasi hareketine 4. sivil darbe

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder