7 Temmuz 2021 Çarşamba

KKTC’li siyasetçiye milli güvenlik engeli: Türkiye’ye alınmadı

KKTC’de yapılan son Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Ersin Tatar lehinde müdahalesi raporlaştırılan ve ülkede  büyük rahatsızlık uyandıran AKP hükumeti, skandal bir adım daha attı. KKTC eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın danışmanı milli güvenlik gerekçesiyle Türkiye’ye giremedi.

BOLD –  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı süresince basın danışmanı olarak görev yapan Ali Bizden’in Türkiye’ye girişinin engellendiğini duyurdu.

Mustafa Akıncı, “KKTC Cumhurbaşkanlığında görev sürem boyunca basın sorumlusu olarak sorumluluk üstlenen sayın Ali Bizden’in Sabiha Gökçen havaalanında Türkiye’ye girişi engellenerek telefonuna ve parasına el konulduğunu ve sabah saatlerinde geri gönderileceğini yapmış olduğu paylaşımdan öğrenmiş bulunuyorum” dedi

“MARUZ KALDIĞI MUAMELE YÜZ KIZARTICI”

2015-2020 yılları arasında KTTC Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Akıncı, hakkında ‘hiç bir yargı kararı ve ortada bir suç yokken’, eski basın danışmanı Ali Bizden’in maruz kaldığı muamelenin ‘yüz kızartıcı’ olduğunu söyledi.

Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek suçu benim yakın bir çalışma arkadaşım olmaktan ibaret olan Ali Bizden’e uygulanan bu antidemokratik zorba yöntemi şiddetle kınıyor, tüm toplum kesimlerimizi ve örgütlerimizi bu çirkinliğe karşı sesini yükseltmeye davet ediyorum.”

5 YILLIK GİRİŞ YASAĞI KONMUŞ

Akıncı’nın basın danışmanlığını yapan Ali Bizden de Facebook hesabından paylaştığı duyuruda şunları söyledi:

“İstanbul Sabiha Gökçen’e geldim. 8 Eylül 2020’de 5 yıllık giriş yasağı konmuş. Milli güvenliğe aykırı diye bir ifade kullanıldı gerekçe olarak. G82 dendi. Telefon ve param alınıyor. Sabah 6.20’de KKTC’ye geri gönderileceğim söylendi.”

YAVRU VATAN – ANA VATAN POLEMİĞİ

KKTC eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı

AKP ile Mustafa Akıncı arasındaki ilk polemik Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanı seçildiği 2015 yılı Nisan ayında yaşandı.

Seçim zaferi sırasında yaptığı konuşmada Mustafa Akıncı,  “Artık yıllarca istismar edilen ana-yavru edebiyatını bir kenara bırakıp kardeşler ilişkisini kurmak gerekir… Kardeşlik ilişkisi istiyorum. Kendi evimizin efendisi biz olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalara AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkisi sert oldu. Erdoğan, “Burada ‘İki kardeş ülkeyiz’ dediğiniz zaman ortaya çok farklı tablolar çıkar. Sayın cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağından duyması gerekir… Sayın Akıncı bu kavgayı tek başına verebileceğini mi zannediyor? Kuzey Kıbrıs yavru vatandır yavru vatan kalmaya devam edecektir.” dedi.

Mustafa Akıncı da Erdoğan’ın sözlerine, “Bu yavrunun büyümesini istemiyor mu Türkiye? Biz hep yavru mu kalalım? ayakta durmasını beceremeyelim mi? Artık yetişkin bir insan olmayalım mı?” diye yanıt verdi.

BARIŞ PINARI POLEMİĞİ

KKTC lideri Mustafa Akıncı’nın 2019 yılı sonbahar aylarında Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna düzenlediği Barış Pınarı Harekatı ile ilgili olarak “Barış Pınarı desek de akan su değil kandır” açıklamasına Türkiye’den sert tepki gelmişti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, açıklamalar dolayısıyla “Akıncı’yı esefle kınıyorum” ifadelerini kullanmış ve Akıncı’nın Kıbrıs’ta hayatını kaybeden askerlerin kemiklerini sızlattığını savunmuştu.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de “Bu açıklamalar Akıncı için kara lekedir” ifadesini kullanarak, “Keşke bir Cumhurbaşkanı olarak terör örgütleriyle diyalog çağrısı yapan kişi olmasaydınız.” mesajını paylaştı.

Twitter hesabı üzerinden açıklama yayımlayan Ömer Çelik, “Böyle bir sorumsuzlukla o makam yan yana durmaz.” dedi.

Akıncı ise Türkiye’den tepkilere rağmen Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin açıklamalarının arkasında durdu. Akıncı, “Barışı savunmak ne zamandan beri suç oldu? Bu istemin suçlanıp karalanması kime ne kazandırır?” diye sordu

KKTC’NİN TÜRKİYE TARAFINDAN İLHAK EDİLMESİ POLEMİĞİ

Akıncı, geçen yıl Şubat ayında da İngiliz Guardian gazetesine verdiği demeçte, Kıbrıs adasının kuzeyinin, Türkiye’ye ‘ilhak’ edilmesini, ‘korkunç’ bir ihtimal olarak nitelemiş ve bunun Türkiye’nin kendi çıkarlarına da aykırı olduğunu söylemişti.

Kıbrıs için “Federal çözüm sağlanmazsa adadaki bölünmüşlük kalıcı olabilir” diyen Akıncı, ‘Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır’ sloganını da “50’lerin” sloganı diye tanımladı.

Bu açıklama da Ankara’da büyük tepki gördü. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Akıncı’nın sözlerine ilişkin “Ben böylesine dürüst olmayan bir siyasetçiyle hiç çalışmadım” dedi.

Bu dönemde de sözlerinin arkasında duran Akıncı, “İlk defa söylemediğim bu sözlerimin arkasındayım. Çünkü Kıbrıs Türk halkının gerçek duygu ve düşüncesi budur. ‘Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır’ siyaseti 1950’lerin sloganıdır… Kıbrıs Türk halkı çok büyük bir oranda Rum tarafına azınlık olmayı ya da Türkiye’ye sürekli bağımlılık ilişkisi içinde yaşamayı istemiyor” dedi.

 KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNE MÜDAHALE

KKTC’de geçtiğimiz yıl ekim ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Ankara’nın desteklediği Ersin Tatar’ın kazanmasının ardından seçimlere gizli ve açık müdahale iddiaları gündeme gelmişti.

18 Ekim 2020’de yapılan ikinci tur oylama sonucu Ersin Tatar, Mustafa Akıncı ile girdiği yarışı kazanarak cumhurbaşkanı seçildi.

Araştırmacı Mine Yücel, Akademisyen Abdullah Korkmazhan, İş İnsanı/Aktivist Orhan Erönen, Avukat Mine Atlı ve Uluslararası Danışman Derya Beyatlı tarafından Avukat Tacan Reynar raportörlüğünde hazırlanan raporda cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde AKP’nin KKTC seçimlerine müdahalesi tek tek sıralandı,

Ankara hükümetinin, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesini istemediğini, 2020 yılının başında belli etmeye başladığı belirtilen raporda Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Akıncı için 2020 yılının Ocak ayında “Ben böylesine dürüst olmayan bir siyasetçiyle hiç çalışmadım” sözlerinin süreçteki kırılma noktası olduğu vurgulandı.

Rapora göre Ankara yönetimi, Ersin Tatar’a verdiği desteği, Tatar’ı sürekli Ankara’ya görüşmeye çağırarak belli etmekteydi.

Mustafa Akıncı, 11 Ekim’deki ilk tur seçimlerinden önce Kuzey Kıbrıs’da yayın yapan TV2020 kanalında canlı yayına çıkarak, seçimlerden çekilmesi yönünde tehdit edildiğini de söylemişti. Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği ise bu iddiayı yalanlamıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü: Ankara hukukun üstünlüğünü umursamadı

KKTC’li siyasetçiye milli güvenlik engeli: Türkiye’ye alınmadı yazısı ilk önce BoldMedya üzerinde ortaya çıktı.

medyabold

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder