HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, tahliye beklerken yeniden tutuklamaya sevk edildiğini televizyondan öğrendiğini dile getirdi. “Bir tutuklama yetmedi, iki kez tutukladılar” dedi.
BOLD – 20 Eylül tarihinde yaşanan tutuklama talebi sürecini bir rezalet olarak yorumlayan Figen Yüksekdağ, “22 kez daha tutuklasınlar, hakikat değişir mi” diye sordu.
7 AYRI FEZLEKE BİRLEŞTİRİLDİ
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın hakkında hazırlanan 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesiyle oluşturulan davanın 15’inci duruşması Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
80 KİŞİLİK İZLEYİCİ SINIRI GETİRİLDİ
Duruşmaya izleyici olarak çok sayıda avukatın yanı sıra mahkeme başkanının emriyle 80 izleyici sınırlaması getirildi. Mahkeme başkanı ve avukatlar arasında izleyici sınırlaması yüzünden kısa süreli gerginlik çıkması sonrasında duruşma başladı.
İKTİDAR SİYASİ AFETLER YAŞATMA PEŞİNDE
İstanbul depremine değinen Yüksekdağ, siyasi iktidara “felaketlerin önüne geçme” görevini hatırlattı. Yüksekdağ, şunları söyledi: “Ne yazık ki Türkiye’yi yöneten siyasi yapı doğal afetleri önlemenin birinci derece sorumlusu iken siyasi afetler yaratmanın, yaşatmanın peşinde. Türkiye’de yaşanan siyasi afetlerin ardı arkası kesilmiyor.”
TEMEL HUKUK KURALLARI İHLAL EDİLDİ
Yüksekdağ, savunmasında ikinci defa tutuklanmasını siyasi rezalet olarak nitelendirdi. “Demirtaş ile birlikte bir gün habersiz ve alelacele bir şekilde savcılık sorgusuna çağrıldık. Hapishanedeki yaşamımızın önemli kısmı SEGBİS odasında geçiyor. Bunlardan birisi olduğunu düşündük. Ama hapishanedeki olağanüstü hareketlilikten olağanüstü bir durum olduğunu anladık. Temel hukuk kriterlerini ihlal ederek gerçekleştirilen bir savcılık sorgusu oldu” dedi.
YAŞANANLARI SÖYLEMEK BİLE ZORUMA GİDİYOR
Yüksekdağ şunları kaydetti: “Yaşananları söylemek benim bile zoruma gidiyor. İsnat edilen suç okundu. Mükerrer bir sorgu olduğunu hatırlattım. Savcı bunu bildiğini söyledi. Bu soruşturma sürecinin hukuka uygun olmadığını ifade etmiş olmamıza rağmen bu sorguyu yapmakta ısrarlı davrandı. Anladım ki savcının tasarrufunda olan bir durum değildi. İşin en rezalet tarafı şu; savcı beni tutuklamaya sevk ettiğini söyleme gereğini bile hissetmeden tutuklamaya sevk etti. Ben tutuklamaya sevk ettiğini televizyondan öğrendim.”
SULH CEZA KURULUŞ MİSYONUNA UYGUN DAVRANDI
Sulh Ceza Hakimliğinin nasıl çalıştığının ortada olduğunu belirten Yüksekdağ, “İktidarın yargıya en fazla müdahale ettiği mahkemeler. Kuruluş amacına uygun olarak kendine yüklenen misyonu boşa çıkarmamıştır. İktidar gurur duyuyordur. Tutuklama kararı verildi. Çifte tutuklanmış olarak karşınıza çıkıyorum. Bir tutuklama yetmedi. İki kez tutukladılar. Benim sözlerim, düşüncelerim, HDP’nin varlığı, HDP’nin taşıdığı önem değişir mi? 22 kez daha tutuklasınlar, hakikat değişir mi?”
83 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
92 sayfalık dosya kapsamında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası istenen Yüksekdağ’ın Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve diğer eylemleri nedeniyle “örgüt yöneticisi” sıfatıyla cezalandırılması isteniyor. Duruşma Yüksekdağ’ın savunmasıyla devam ediyor.
medyabold
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder